Büyük bir ilgi, merakla okuduğum Kızıl Elma hem geçmişe hem geleceğe bir ışık, bir yol gösterici hem de nereden geldik nereye gitmeliyizin haritası niteliğinde. Türkçenin köklü bir dil olmasını, nasıl korunması gerektiğini, Türklerin en temel inanışlarını, yaşayış biçimlerini, toplumsal değerlerini anlatarak nasıl günümüze evrildiğini, yapılan yanlış adımların nelere yol açtığını, destanların diğer ırklara nasıl geçtiğini örneklerle anlatıyor; kendisinin etkilediği kişileri, onların gölgesinde Türklüğün, Türkçenin yeniden nasıl dirildiğini vurguluyor. . Türk'üm demenin bir gurur kaynağı olduğunu, yeryüzündeki binlerce yıllık bir ırk olduğunu, tüm toplumları biçimlendirdiğini görmemek olanaklı mı? Milletin önce kendisine özgüveni, özsaygısı olacak ki diğerleri de güven, saygı duysun. Yerel olmadan evrensel olamazsın. Özünü, sözünü korumadan var olamazsın. Millîsi olmayan başka ülkelere meze olmaktan paçayı kurtaramaz. . En sonda ise seçme şiirleri yer alıyor. Oldukça anlamlı sözlerden, dizelerden oluşan, derin anlamlı, üzerine durup düşünülecek şiirler. Tüm bu söylediklerimin ışığında bu çok yönlü betiği herkese öneririm. Soylu bir ırk, köklü bir dil, güçlü bir toplum. Bunu bilenler de yağılıktan vazgeçmeyip bölmeye, içten çökertmeye çalışıyorlar. Bilmedikleri ise içimizde ne yiğitler, alpler, önderler olduğu. . Sona doğru Atatürk ile Nihal Atsız'a da değinilmiş, aralarındaki ilişkileri, etkileşimi anlatılmış. Altını çizdiğim sağlam yerler var. Okurken damarlarımdaki kanın kaynadığını duyumsadım. Benim de en büyük çabam başta dilin yalınlığını korumak, varsıllığını öne çıkarmak, örnek olmak. "Varlığım Türk varlığına armağan olsun" diyerek büyümüş bir Türk genci olarak çabam da hep vatanımı korumak, yükseltmek olacak. . Ne Mutlu Türk'üm Diyene

KızılelmaZiya Gökalp · Kamer Yayınları · 20182,079 okunma

·

32 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Betikevi