Varoluş Kütüphanesi
❝Hiçbirinde, kitap yoktu, sadece limonlar. Bir limon kütüphanesi.❞
Siz hiç hayatınızda bir limon kütüphanesi yaptınız mı? Tamam, yapmadınız. Kimse yapmadı. Peki, siz hiç hayatınızda bir limon kütüphanesi yapan bir adam, bir baba gördünüz mü? Tabii ki de görmediniz. Kimse görmedi çünkü. Ama ruhunu kitaplarla yaşatan küçük bir kız gördü. Calypso gördü.
Kitaplarından başka dostu olmayan, annesi kanser yüzünden ölmüş ve babasıyla birlikte yaşayan küçük bir kız Calypso. Okulda hiç arkadaşı yok, evin işlerini o yapıyor, ayrıca kendisine ait muhteşem bir kütüphanesi var. Kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durabiliyor, çünkü babası ona içindeki manevi gücü öğretti.
❝Manevi güç dayanak noktandır. Üzgün, endişeli, yalnız olduğun durumlarda ya da bunlara benzer durumlarda içindeki manevi gücü bulman gerekir. Bu kötü duygulardan kurtulmak için onu kullanıp yeniden mutlu olursun. Bu seni güçlü yapan şeydir, anlıyorsun değil mi?❞
Babası, Calypso kendini bildi bileli bir kitap üzerinde çalışıyor: Limonların Tarihçesi. Evlerinde limonlar yetiştiriyor, onları inceliyor. Kendi kütüphanesinden gün içinde neredeyse hiç çıkmıyor. Sürekli çalışıyor, hatta çalışırken saati bile farketmiyor. Dolayısıyla Calypso ile ve ev işleri ile çok ilgilenemiyor. Calypso yemekleri yapıyor, çamaşırları yıkıyor, temizlik yapıyor. Ama bunlar onun için sorun değil, çünkü onun kitaplarından oluşan mucizevi bir dünyası var. Onlarla yaşıyor. Onlarla arkadaşlık kuruyor. Annesinin kitaplarını okuyor, annesinin de tıpkı kendisi gibi küçük bir kızken bu kitapları okuduğunu düşünmek, Calypso'yu çok heyecanlandırıyor ve aynı zamanda da hüzünlendiriyor. Annesinin yokluğunu hep hissediyor ve acı gerçekler yüzüne vurdukça, içindeki manevi güce sarılıyor.
Derken, Calypso'nun hayatına bir dost giriyor, gerçek bir dost, tıpkı kendisi gibi kitaplara aşık bir dost: Mae. Onunla paylaşmaya başlıyor dünyasını, o da kendi dünyasını paylaşıyor Calypso'yla. Az da olsa, unutuyor Calypso yalnızlığını. Hayat Mae ile neşeleniyor, anlam buluyor; Calypso Mae ile daha güçlü oluyor.
Bir gün Calypso, Mae'ye annesinin kitaplarını göstermek istiyor, onunla daha da paylaşmak istiyor dünyasını. Açıyor annesinin kütüphanesinin kapılarını, ama mutluluğu donup kalıyor yüzünde. Annesinin sevgi dolu kitaplarıyla karşılaşmayı beklerken, bir varoluş kütüphanesiyle karşılaşıyor: bir limon kütüphanesi.
❝"Hayır!" diye bağırdım. "Hayır, anlamıyorum! Limonlar nasıl kitaplardan daha önemli olabilir?" Sesim iyice yükseldi. "Kitaplar her şeydir! Bunu biliyor olman gerek! Benim kendi kütüphanemi oluşturmama sen yardım ettin! Kitaplar bize sorular, cevaplar, arkadaşlar ve sihir verir! Benim annemin kitapları buradaydı, baba! Onun sevdiği kitaplar, ondan parçalar!"❞
Bazen hayat, alışılmışın dışında mucizelerle gelir karşımıza. Kim tahmin edebilirdi ki bir adamın, sadece limonlarıyla var olabileceğini? Kim tahmin edebilirdi ki hayatın, böylesine sürprizler ve acılarla saklı olabileceğini?
Dostlar da tam olarak bunun için vardır. Kendi dünyamızı paylaşırız onlarla; birlikte ağlar, birlikte güleriz, hayatın acımasız gerçekleriyle birlikte mücadele ederiz. Ne mutlu kendi dünyalarını paylaşabildiği dostlara sahip olan insanlara.
❝Hayat böyle olmalıydı işte; birlikte paylaşmalı, haykırmalı, ağlamalı ve gülmeliydi.❞
Hepimizin, kendi dünyalarımızı paylaşabileceğimiz dostlarımızı bulabilmemiz dileğiyle.
❝Sana şaka yaptım! Limoni bir şaka!❞