Gönderi

1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 373 days
İkinci kitabını okuduğum yazar ve ünlü eserini, ne derece inceleyebilirim bilmiyorum. Sadece bu kitapla kurduğum bağdan bahsedeceğim. Kitapla ilgili detaylar olabilir, okuyacak olanları şimdiden uyarayım. Sanırım beş defa başladım bu kitaba ve hep yarım kaldı. Israrla devam etmeme neden olan isteğin ne olduğunu bilmiyorum. Ne ikna etti beni? Anna'yı seveceğim ve onunla bağ kuracağıma dair inancın ne olduğunu bulamadım ama sanırım Nazan Bekiroğlu'nun Mimoza Sürgünü kitabında bu romanla ilgili yazdığı yazıdan dolayı okuma istediğim artmıştı. -kitabı dört yıl önce ödünç verip hala alamadığım için etkilendiğim o yazıyla ilgili detay yazamayacağım.- Bir de romanda kullanılan tekniği merak ettiğim için. Anna'nın giydiği kıyafetlerin renginin, trenin altında kalan adamın ve birçok şeyin romanın sonlarına doğru olacakları bize haber veren teknik. Bir nevi ipucu. -Maalesef adını unuttum, bilen varsa bana yazarsa sevinirim.- İlk öğrendiğimde çok ilgi çekici gelmişti. Eylül romanını da bu yüzden tekrar okumak istemiştim. Peki Anna ile bağ kurabildim mi? Ben de bilmiyorum. Onu anlamaya çalıştım ama başarabildim mi hala bir sonuca varamadım. Lakin normal hayatta karşılaşsam duyacağım rahatsızlığı, okurken de duydum. Bir şey söylemek istemiyorum çünkü bu gibi bir durumla sınanmaktan korkuyorum. Cengiz Aytmatov'un Cemile romanını okurken de bir şaşkınlık yaşamıştım. Nasıl olur da evliyken bir başkasıyla olabilir diye. Buna da aşk diyorlar. Her iki yazar da kadınların ismini vermiş kitaplara. Hadi diyelim aşık olmak başka, onu engelleyemez bir insan ama evliyken aşık olduğuna inandığı biriyle ilişki içinde olmak bana hiç de doğru gelmiyor. Umarım bu durumla sınanmaz kimse. Bunların dışında; bu kitabı başka bir zaman okusaydım, belki Anna’nın sonlara doğru yaşadığı bunalımı iyi anlayamayabilirdim. İçinde bulunduğu durumun da katkısıyla, kendisini adım adım sona götüren o duygu yoğunluğunu bu ara ben de çokça hissediyorum. Bu yüzden biraz bağ kurabilmişimdir belki. Anna’nın yaşadıklarına sebep olan kimdi? Kimi suçlayacağız. Kocasına kızdım önce. Kesin mantık evliliğidir, ailesi Anna’yı onunla evlenmeye zorlamıştır diye düşündüm. Yoksa neden mutsuz olsun ki. Ama ilerleyen sayfalarda aslında Anna’nın bir aile üyesinin Aleksey’i zorlamasıyla evliliğin olduğunu okudum. O zaman bu hikayenin en masumu Aleksey oldu gözümde. Hem mecbur kaldı evlenmeye hem de aldatıldı. En çok Kiti ve Levin’i sevdim sanırım. En çok Levin’i anladım. Özellikle abisinin öldüğü gün, o ölüme adım adım giderken aklına hücum eden düşünceleri çok iyi yansıtmıştı. Çünkü kimse itiraf edemese de ölenden sonra cenaze işleri ve bir sürü yapılması gerekenle nasıl ilgilenmesi gerektiğine dair plan yapar insan. O kişi henüz ölmemiş olsa bile. Bizzat yaşamıştım ve kendimden tiksinmiştim nasıl o an yapılması gereken şeyleri düşünebilirim diye. Sonra ölüm ve yaşamla ilgili düşünceleri, kendini sorgulaması okurken keyif aldığım bölümlerden. Uzun bir süre beraber olduğum kitabımı sonunda bitirip rafa kaldırmanın mutluluğu içindeyim. Sinirlendirip üzse de güzel şeyler kattı bana. 18.4.2021
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939.7k okunma
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.