"Çünkü ben Anaida'ydım: Annesinin günahlarını taşıyan, babasının sessizliğinde kaybolan bir kızdım. Ellerim kanlı, gözlerim yaşlı olsa da her zaman özgürlüğümü arzulayacaktım." Fantastik kurdu olarak şunu belirtmeliyim ki; "Film tadında, çarpıcı bir o kadar da yerinde betimlemelerle süslenmiş!" bambaşka bir fantastik kitap okudum. Ulduz'un kalemine Wattpad'de hakimdim ve kitap olacağını duyduğum an çok sevinmiştim. Bir yandan da fazla betimleme olur mu diye de korkmadım değil ama korktuğum gibi olmadı. Her şey o kadar yerinde o kadar güzel ilerletmiş ki. Konusuna geliyorum; Anaida doğduğu andan itibaren hatta doğmadan önce kaderi şekillenen lanetli bir kızdır. Belli bir yaşa kadar zihninin içerisinde bambaşka dünya kurulmuş yaşadığı dünya'ya karşı savunmasız kalmıştır. O kadar savunmasız ki bu onda derin yaralar yaratacak olaylara karşı psikolojik anlamda da çok sarsılmasına delirme raddesine kadar geldiğini okuyoruz.. (Bu süreçte tedavi süreçlerindeki zorlukları da okuyoruz.) Yaşı ilerledikçe beynindeki sesler çoğalmaya lanet onu daha da eline geçirmeye başlar. Fakat bir gün kendini gerçek lanetinin yazıldığı, bir hayalet tarafından ummadığı bir anda şimşeğin şiddetiyle başka bir diyara.... Efendinin Diyarına sürüklenirken bulur. Acımasız ruhların ve duyguları hissetmeyen hayaletlerin arasında, kötülüğün hakimiyetinin cesetler adında kan ve vahşet seven yaratıklara karşı Anaida, efendinin gelini olarak onlardan ve lanetinden kurtulmak için savaşmak zorundadır. Çok değişik değil mi? Sanki daha fazla anlatırsam spoiler verecekmiş gibi hissediyorum. O yüzden ikinci kitabını sabırsızlıkla bekliyorum. Seri şeklinde iki kitap olarak bizlere sunulacak. Yaz ya da sonbahar başı elimizde olur diye düşünüyorum kısmet tabii. :)

Ruhuma Dokunan HayaletUlduz Makh · Otantik Kitap · 202193 okunma

·

200 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tutku Petek