Gönderi

Mahşer
Bilir misiniz? Maişet zaruriyetiyle yapılan fedakarlıklar kadar güç ve ağır şey yoktur. Oniki yaşımdan beri bu mecburiyetten azade kalabileceğim günü arıyorum. Şimdi bana Çanakkale'nin hayali bile munis geliyor. Keşke orduda kalsaydım... Mesela, bir '' Queenn Elizabeth '' zırhlısını gözönüne getiriniz, dumanlar savurarak simsiyah gövdesiyle Arıburnu önünde duruyor. Biz onu görüyoruz, bir dakika, bir saniye, bir salise geçmeden onun üstümüze bir mermi daha savuracağını biliyoruz, tıkanmış nefeslerimizle bekliyoruz. Büyük topların ağzında iptidai küçük bir alev ve duman yığını görünüyor, sonra yeri göğü sarsan bir ses, bir şehrin yıkılmasına benzeyen müthiş bir gümbürtü kopuyor, yüz adım ilerimizde, vatandaşlarımızın kollarının, bacaklarının, kafalarının havada uçuştuğunu görüyoruz. Haşyet! Bu mermi bizim üstümüzde de patlayabilirdi. Sonra düşünüyoruz: vücudları hevayı nesimede tuzla buz olan insanların arasında bizim yarım saat evvel görüştüğümüz, elini sıktığımız arkadaşlar var, onlara bir damla gözyaşı dökmeğe vakit kalmadan arkamızda bir mermi daha patlıyor!
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.