Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1724 syf.
·
Puan vermedi
1700 sayfalık Sefiller kitabı neden okunmalı? bu incelemeyi okuyanlar; kitabı yıllar önce okumuş olsalar dahi hafızalarında kısa bir gezinti yapacak, okumayanlar ise, bu kitabın sadece ekmek çaldığı için kürek mahkumiyeti alan Jean Valjean’ın hikayesi olmadığını, bir tarihin, dönemin, bir toplumun hikayesi olduğunu anlayacak; bir olayın anlatılabilecek en muazzam bütünlüğü ile politik altyapısı, inançları, ahlak felsefesi, adalet anlayışı, tarihi, mekan tasvirleri ve karakterlerin teferruatlarına varmanın hazzını duyacak; uykusuz kalan gözlerin, kitabı binbir külfetle taşımanın, bileklerde oluşan ağrının, ama yine de elinden bırakamadan, sabırla, iştiyakla okumanın, sona gelindiğinde hıçkırıklarla ağlamanın, bitse de ruhumuza bıraktığı o ağır yaranın acısı ve ağırlığı ile kıvranmanın, kısaca bir kitabın neden klasik oluşunun anlaşıldığı satırları merak edecekler.. . “14 yaşımdayken karnımı doyurmak için bir parça ekmek çaldığımda beni zindana attılar ve orada tam 6 ay bedava ekmek verdiler.” diyen Jean Valjean’ın hikayesi ile başlayan eserde, tarih ile kurgunun iç içe geçtiği, toplumsal olayların en ince ayrıntısına kadar ele alındığı Fransa tarihini, okumakla kalmıyor adeta yaşıyorsunuz. . Napolyon’un Waterloo yenilgisinden sonra, yoksulluğun, acının, sefaletin kol gezdiği Paris’in kuytu sokaklarında başlıyor hikaye. Toplumun dışladığı, yok saydığı, aşağıladığı en dip tabakadan, kürek mahkumlarından.. Jean Valjean cezasını çektikten sonra özgür kalacağını düşünse de, zincirlerin ruhuna vurulduğunu ve bir ömür o zincirlerle yaşaması gerektiğini anlaması uzun sürmeyecektir. Karşısına çıkan iyi yürekli bir Psikopos’un iyiliği altında ezilecek, içindeki karanlıktan aydınlığa doğru adım adım ilerleyecektir. İşte burada başlayan iç sorgulamaları, kitabın bel kemiğini oluşturuyor. . "Kürek mahkûmunun gözleri erdem karşısında, tıpkı aniden güneşin doğuşunu gören bir baykuş gibi kamaşmış, körleşmişti” . Bu dönüm noktasından sonra yeni bir hayata başlayan Jean Valjean, Madeleine adıyla yoksulların adeta babası olur. Sefaletin eşiğinde yaşayan birçok karakterin dahil olacağı hikayede, Fransız Devrimi de büyük bir çoşkuyla ele alınmaktadır. . Victor Hugo’nun sürgün yıllarında ele aldığı bu eser; kapsamlı bir araştırmayı,birikimli bir analizi, iyi takip edilmiş bir gündemi, tarihsel detayları ile bir yaşanmışlık sunarken, toplumsal olayların pek de değişmediği yüzyıllara hitap eden acıları konu alıyor, bir ayna tutmuşçasına, gerçek, aydınlık, objektif.. Öyle ki Manastırların işleyişine eleştirel bakış açısından tutun, Paris lağımlarının tarihçesine (30 sayfa) kadar, yönetim şekli, adalet, hukuk, din konusu eğrisiyle doğrusuyla gözler önüne seriliyor. . Yıllar geçse de hafızalardan silinmesi mümkün olmayan, unutulamayan sahneler vardır ya, ah çektiren, insanın içini acıtan.. Küçük kızına ilaç alabilmek için olağanüstü güzellikteki iki ön dişini satan Fantine’in çektiği acılar, at arabasının altında kalan yaşlı Fauchelevent, beş-altı yaşlarındaki Çayırkuşu Cosette’in hizmetçilik yaptığı hazin hikayesi, Thenardier’ın aşağılık kötülükleri, onurlu bir polis müfettişi olan Javert’in zeki iz sürüşleri, Fil heykelinin içinde yaşamak zorunda kalan çocuk Gavroche’un, iki küçük çocuğa bakmaya çalışması, barikatın önünde şarkı söyleyişi, Kitaplarını öz evladı gibi seven M.Mabeuf’un kitaplarını tek tek satmak zorunda kalışı, Marius’un aşkı, Ephonine’nin esaslı kız oluşu, bir çok kez yutkunmayı unuttuğum, tüylerimi diken diken eden bölümler arasında. . “Granitten bir kalbi bile yumuşatabilirdi sözler; ama odundan bir kalbi yumuşatmaya imkân yoktur.” . Hayatı ve insanı bambaşka bir açıdan görmenizi sağlayacak Sefiller kitabı için ne diyordu yazarı; “sizin için geldim, sayfalarımı çevirin”
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202487,6bin okunma
·
31 görüntüleme
mysoul okurunun profil resmi
Çok güzel yorumlamışsınız kitabı emeğinize sağlık bende okudum ve gercekten muzzam bir kitap
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.