Kalın kitaplar için hep bir fobim vardı, bir türlü cesaret edemezdim okumaya. Sanki başlarsam bitmeyecekmiş gibi gelirdi. Son bir kararla ilk kalın kitap deneyimi için "Oblomov'u" okumaya karar verdim ve iyi ki de o kararı vermişim. Nasıl okudum, nasıl bitti hiç anlayamadım. Ama etkisi bende uzun süre kalacak gibi görünüyor. Neredeyse kitabın tüm sayfalarında altını çizdiğim cümleler var. Gonçarov'un 164 yıl önce ve sadece 1 ayda yazmış olduğu bu eserin hala canlılığını koruması ve 619 sayfalık bu kitabın okuru sıkmadan aynı lezzette okunması hem yazarın başarısı hem de "Oblomovluğun" hala sürdüğünün kanıtı olabilir. Kitabı okumadan önce Oblomov için hep tembel ve üşengeç gibi tanımlar duydum ve gerçekten öyle biri olduğunu sandım. Fakat yanıldım. Oblomov'un tarzı bu o öyledir. Hiçbir işe yetişmek istemez, kafa yormak istemez, onu yoracağı düşüncesiyle kimseyle kavga etmek bile istemez.Bence Oblomov sıradan bir karakter değil. Peki nedir bu "Oblomovluk", bence bu kavramı bize bu kitapta kısa bir paragrafta Oblomov özetliyor. -Sence en güzel hayat nedir Ştolts? Niçin Oblomovluk olmasın? Sanki herkes bu benim hayalimdeki hayat için uğraşmıyor mu? Sizin tüm koşmalarınız, tutkularınız, ticaretleriniz, siyaset leriniz hep sonunda rahat etmek için kaybolmuş bir cenneti bulmak için değil mi? Peki ya aşk..... Sizce aşk Oblomov'u, Oblomovluktan kurtarmış mıdır? Velhasıl Oblomov 2 tür hastalığa yakalanmıştır.Aşk hastalığı ve Oblomovluk.Bu çetin mücadelenin ancak okuyanların bildiği bir kazananı vardır. Bu arada kitabı okuyupta kendinde "Oblomovluk" belirtisi var mı diye düşünmeyen okur yoktur sanırım:) Kitapta en sevdiğim cümleyi yazmadan geçemeyeceğim. -Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım, ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu. Daha iyisini de bulamadım, göremedim, kimsede göstermedi. Ben okurken çok keyif aldım.Mutlaka okunması gereken bir eser.

Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,8bin okunma

··

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bedodeniz