Gönderi
192 syf.
10/10 puan verdi
bizden distopya
Storytel önerisi üzerine bu eseri dinledim. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim ki kesinlikle okunmasını öneriyorum.
Yazar eserini pandemi sürecinde yazmış olsa inanırdım. Okuduktan epey sonra basım tarihini merak ettim ki 2016 imiş. Çünkü eserde bir pandemik hastalık söz konusu. Fakat hastalık fizyolojik bir hastalık da değil tamamen: Abuklama isminde. Konuşarak zihinlere bulaşıyor ve hastalığa (?) yakalananlar karantina bölgelerinde yaşıyor. Hastalık konuşarak bulaştığından, insanlar birbirleriyle konuşmayarak hayatın gereklerini yerine getiriyorlar. Mesela alışveriş yaparken bulamadığınız ürünün yerini bile kimseye soramıyorsunuz. İnsanların birbirlerine soru dahi sormamaları üzerine kurgulanan (kurgulanmak zorunda kalınan?) bir yaşam...
Eserin sonunu nedense daha çarpıcı bekliyordum. Mesela aslında hasta olduğu sanılanların 'normal' ve normal olduğu sanılanların esasen karantinada yaşadıkları gibi bir sonuca varılmasını umdum nedense. Buradan aslında zaten abuklama hastalığının bizatihi postmodern hayatımızın kendisi haline geldiği sonucu çıkabilirdi. Fakat mevcut haliyle de yazar bize başka bir açıdan çok çarpıcı bir sorgulama yaptırıyor. Bazıları şunlar:
# Yönetimler bazı sorunları, daha büyük önlemler alabilmenin meşru gerekçesi olsun diye perçinliyor mu?
Örnek: 11 Eylül saldırısı sonrası ABD'de alınan önlemler.
# İnternetin varlığı hayatımızı nasıl etkiliyor? Yalnızca saçma bulduğumuz için videoları izleye izleye aslında saçmalama meraklısı ve saçmalamaya çalışan bir topluluk mu olduk?
# İnsanların birbiriyle iletişmez hale gelmesi bir çeşit distopya mıdır? Neden izole olmak lazımdır?
Ülkemiz yazarlarından da sevilen distopyalar çıksın. Ne mutlu! Birkaç yıl öncesinden, şimdi içinde yaşadığımız ve kanıksamaya bile başladığımız distopik halleri almış yoğurmuş Afşin Kum, zekasına sağlık kalemine bereket.
··
406 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.