Gönderi

Size yazıyorum –daha ne denir? Hem daha ne söyleyebilirim ki? Şu an, biliyorum, elinizdedir Hor görüp cezalandırmanız beni. Bu benim mutsuz kaderimdir, Bir damla acıyı koruyarak siz, Elbette beni terketmezsiniz. Susmayı tercih ettim ben önce; İnanın: şu rezil yaşamımdan Haberiniz olmazdı hiçbir zaman, Bir ümide kapılmış olsam bile Nadiren, haftada bir sözgelimi Bizim köyde görebilseydim sizi, Yalnız sizi duyarak, işiterek, Size bir sözcük söyleyerek ve Düşünmek, aynı şeyi düşünmek işte Sizinle yeniden görüşünceye dek. Ama derler ki, ürkeğin tekisiniz; Sıkılırsınız ıssız ve köylük yerden, Bizlerse... pek gösterişli değiliz Gerçi hoşnutuz o yalın halinizden. Hem niye ziyaret ettiniz bizi? Terkedilmiş köyün ıssızlığında Ben hiçbir zaman tanımazdım sizi, Tanışmış olmazdım orda acıyla. Acemi gönlümün heyecanını da Zamanla dize getirip (kim bilir?) , Belki kalbime göre bir dost bulurdum; Onun için sadık bir eş olurdum Ve erdemli bir anne, ne denir. Başkası! .. Hayır, düyada kimim var, Hiç kimseye kalbimi vermezdim ben! O yüksek bir kurulda alınan karar, O göğün dileği: sana aitim ben! Bütün hayatımın güvencesiydi Sana bağlı kalışı bir buluşmanın; Biliyorum, Tanrı gönderdi seni, Mezara kadar beni koruyansın... Bana rüyalarımda gelmiştin sen, Görünmesen de yakındın canıma, Bakışların baygınlık verirdi bana, Bir ses duyulurdu gönlümde senden Çoktan beri hayır, rüya değildi bu! Sen ancak girdin, tanıdım o an, Kendimi kaybettim, bendim yanan, Düşünerek fısıldadım: ta kendisi! Doğru değil mi? Duymuştum seni: Benimle sessizce konuşmuştun, Fakire elimi uzattığımda Veya duayla rahatlattığımda Hüznünü bu heyecanlı ruhumun? Ve sen o sırada gözüme değdin, Bu şirin görüntü sen değil miydin, Saydam bir karanlıkta sönüp yanan, Ve usulca başucuma yaslanan? Sen değil miydin sevgiyle, hazla Ümidin sözünü bana fısıldayan? Kimsin sen, koruyucu bir melek mi, Veya yoldan çıkaran sinsinin biri? Kuşkularımı çöz, ortadan kaldır. Belki de hepsi boşa gidecek Acemi bir gönlün aldanışıdır: Ve bambaşka bir şeye hükmedilecek... Ama ne olursa olsun! Ben yazgımı Bak senin ellerine veriyorum Karşında dökerek gözyaşlarımı Beni savun diye yalvarıyorum, düşün bir: Ben burda ne çok yalnızım, Kimse beni anlamak istemiyor, Aklın gücünü yitirmiş demiyor, Ve benim sessizce can vermem lâzım. Seni bekliyorum: Bir tek bakışla Şu kalbin ümidine canlılık ver Veya bu ağır rüyayı kesiver, Heyhat, o hak ettiğim sızlanışla! Kesiyorum! Tekrar, dehşet vericidir... Utanç ve korkuyla donakalıyorum. Ama onurunuz benim güvencimdir, Ve ona yiğitçe teslim oluyorum... - Aleksandr Puşkin
·
9 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.