Gönderi

296 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Herbert George Wells Dünyalar Savaşı, Görünmez Adam, Dr. Moreau’nun Adası ve Zaman Makinesi adlı bilimkurgu romanlarıyla tanınan ama neredeyse edebiyatın her dalında birçok eser vermiş olan İngiliz yazardır. Sosyalist olduğunu açıkça söyleyen H.G. Wells’in çoğu eserinde önemli ölçüde siyasi ve sosyal yorumlar bulunmaktadır. Jules Verne gibi gelecekteki teknolojik gelişmeleri anlattığı kitaplarıyla bilimkurgu dalının öncülerinden hatta yaratıcılarından sayılmaktadır. Bugün bilimkurguya açılan yüzlerce farklı kapı mevcut. Fakat başlangıçta tek bir kapı vardı ve de anahtarı çeviren, kapıyı açan, içeri giren ve diğer herkese yol gösteren kişi H. G. Wells’ti. Wells’in bilimkurgu romanlarında teknolojinin gözlemlenmesinin getireceği olanaklar bir yana bırakılır. Wells’te spekülasyon bir edebiyat biçimine dönüşür ve teknolojinin değil de onun toplumsal temellerinin araştırılmasına dönük bir boyut kazanır. Wells sadece bilimkurgu içindeki ütopya karşıtı düşüncelerin savunucusu olarak bu türe damgasını vurmakla kalmaz, toplumun şiddet ve zor yoluyla, gereğinden hızlı bir süreç içinde sosyalist bir topluma dönüştürülmesinin sakıncalarına olduğu kadar, sınıf karşıtlıklarının da iyice sivrileceğine karşı da uyarır bizi. Uykudaki Uyanıyor eseri de yazarın Zaman Makinesi adlı eseriyle eleştirel anlamda paralellik göstermekte olduğunu fark ettim. Romanımızın ana karakteri Graham karşımıza ölümü yenerek çıkmaktadır. Bunun nedeni onun 200 yıl uyumasıdır. Başta da dediğim üzere Wells toplumsal olaylara öncelik veren bir yazardır. Bu yüzden ana karakterimiz uyanışının ardından büyük devrimsel bir olayın içinde bulur kendisini. Devrimin gerçekleşmesinin başlıca nedenlerinden birisi emek sömürüsüdür. Mevcut yönetim (ki burada yazar aristokrasiyi ele almaktadır) burjuvazinin yanında yer alarak kapitalist sistemi desteklemektedir. Bunun sonucunda müthiş bir işçi ve insan hakkı sömürüsü meydana gelmiştir. Bu durumdan bunalan işçiler devrim yapmak ister, demek isterdim ama maalesef öyle değil. Evet, bir devrim söz konusu hatta katılımcı olarak işçilerde söz konusu lakin bunu yapmaya cesaretleri yok. Bu durumdan menfaatini gören politikacı Ostrog olaya dâhil olarak bu bilinçsiz sınıfı arkasından sürükleyerek devrimi gerçekleştirir. Bu durum gerçek hayata uyarlandığında da maalesef şimdiki zaman diliminde de bu sorunun hala devam ettiği görülmektedir. Yine hakkı yenilen bir sınıf ve bunun üzerinden yapılan siyaset. Ha Victoria Dönemi ha günümüz Türkiye’si. Victoria Dönemi demişken Wells birçok eserinde özellikle bu döneme odaklı hiciv içeren kitaplar ele almıştır. Sert eleştirilerin odağında kamu düzeni de vardır. #117230070 Wells’in eserlerinin hiç şüphesiz günümüzde hala okurunu bulması bence toplumu ilgilendiren konulara odaklanmasından kaynaklanmaktadır. Romantik ya da ütopik bir gelecek hayalinden ziyade gelecekteki gelişmelerin insanlara ne gibi yarar ve zarar verdiği üzere düşünmektedir. Benim okumuş olduğum bu eser İthiki yayınlarından çıkmakta. Nisan 2020 baskısında yazım yanlışları bir hayli fazlaydı umarım düzeltmişlerdir. Çeviri olarak birkaç yer dışında öyle anlam kaybı yaşatan yer pek yoktu. Wells’e başlangıç olarak ideal görmekteyim. Yazım dili gayet basit ve akışkan aynı zamanda eserin içerisinde Henri Lanos’un resimleri de mevcut. Şimdiden iyi okumalar.
Uykudaki Uyanıyor
Uykudaki UyanıyorH. G. Wells · İthaki Yayınları · 2020802 okunma
·
346 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.