Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Boğuluyorum. Anılarımın ağırlığıyla boğuluyorum sanki. Elimden tek gelen şey, yazmak. Sanki yazınca, kâmer kalbimin ağırlığının yarısını benden alıp kendine katıyor. Halbuki Ay, yazsam da yazmasam da bunu alıyor. Çünkü kâmerin doluluğa ihtiyacı var. İnsanların içindeki ateşi alıp gecelerin dünyasını aydınlatmalı. Ancak Ay, istese de içinizdeki ateşin tamamını alamaz. Çünkü gecelerin karanlığa ihtiyacı vardır. Geceler ayıplar ve günahları örtmek içindir. (Belki de her gecesever biraz günaha olan sevdasından uyumaz, ne dersin?) Günahları örtmek için kendine fazla ateş almaması, ayıpları örtecek kadar karanlığa da sahip olması lazım. Budur geceleri hüzünlü ama çekilir yapan. Kâmer, senin hüznünün birazını alır. Çekilir tarafını da sana bırakır. Senden aldığı hüzünlerin birazı, sana milyonlarca kilometre uzaktan gülümser. O gece, sana ağır gelen anılarının sana bu kadar uzaktan bakabileceğini hisseder ve rahatlarsın. Bundan dolayıdır; O çok zor geçen anlar bir gecede hafifler ama ölmez, hislerinin yarısı sende kalır. Bu işleri Ay'ın yaptığını biliyor muydun? Eğer senin de bugün içine geçmişten düşen bir kor varsa dağların siyah pelerinini giymesini bekle. Ay sana göründüğü an, bugünkü acıların hafifleyecek." G. Özkaya, "Kafamın İçindeki Monologlar"
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.