Gönderi

1062 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Aşk her şeye değer miydi?
Ah Anna aşk uğruna çıktığın yolda ne aşağılanmalar, ne bakışlar, ne sözler, ne iğrenmeler gördün. Değer miydi? Bence değmemeliydi. O yuvanı, aileni, çocuğunu bırakıp yanlış olduğunu bile bile kapılmamalıydın rüzgara. Ama nasıl güzel bir rüzgar Vronsky rüzgarı. Kapılmamak elde değil. Nasıl yakışıyor gözlerine o üniforma değil mi? Kendini çok tuttun ama dayanamadın. Sana da kızılmıyor ki kitapta. Sana her satırda üzülüyor okuyucu. Hem aşk hem yanlış olmasını bilmek seni içten içe tüketti. Anneliğini,şanını, gururunu bırakıp gitmek her zaman içinde bir yara olarak kaldı. En mutlu zamanlarında bile herkese 'sizce ben kötü müyüm' diye sordun. Kendini ne kadar ikna etmeye çalışsan da başaramadın. Mutluydun ama bu nasıl mutluluktu!? Eskiden Anna gururlu, şöhretli, iyi bir eş, iyi bir anne, herkese yardımcı olan, iyilik timsali biriyken her şey tepetaklak oldu, yani olabiliyormuş bunu gördük hep birlikte. Filmi izlediğimde aynı kitaptaki betimlemelere uyan tiplemelerle karşılaştım. Ama kitabın lezzetini vermedi her zamanki gibi. Ne oldu peki? Aşkın peşinden gitti. Bir yerden sonra yerini kıskançlığa, doyumsuzluğa bıraktı aşk. Birbirinden artık memnun olamama durumu çıktı. Sevdikçe daha çok sevmen gerektiği, ortaya hastalıklı iki tarafını da yiyip bitiren bir kaos çıktı. Anna her anını her dakikasını eski kocası ve oğlunu düşünmekle geçirirken Vronsky ise Anna'yı düşürdüğü durumun ağırlığı altında ezildi. Anna'nın kocası ise kitapta söylendiği gibi tam bir aziz. Bu hikayede yanan dürüst ve iyi bir adam oldu. Evet belki iş hayatını her şeyin önünde tutuyordu ama eşine, çocuğuna karşı görevini yerine getiriyordu. Nasıl dayandı bu kadar ihanete en sonunda başkasının çocuğunu yanına alıp her saniye o ihaneti hatırlayarak bir de. Levin ise sanki Tolstoy'un ruh çalkantılarını bize gösterdiği bir karakter. Sorgulayan, aşık olan, neyin doğru olduğunu, mutluluğu arayan, kıskanç ama dönüp dolaşıp af dileyip kendini sevdiği kadının yanında bulan bir karakterdi. Tolstoy kitabın adı Anna Karenina olmasına rağmen Anna Vronsky aşkının altına gizlenmiş bir sürü mesaj verdi. Rusya'nın durumu, köylünün hali, savaş durumları, Tanrı'nın varlığı... Anna ve Vronsky burda aşkı, şehvet, ihanet, ruhsal bunalımın, doyumsuzluk ve en önemlisi kalp kırıklığıklarının timsalleri Levin kararsızlık, utangaçlık, arayış, merhametin Kiti ise analık, iyilik, sevgi, yanlışını kabul etmenin timsali Aleksey Aleksandroviç ise kesinlikle tam bir aziz. Her kitapta düşündüğüm gibi bu kitapta bir karakter olsam hangisi olurdum diye düşünürüm hep. Ben kesinlikle Aleksey Aleksandroviç olurum. İhanete uğrayan ama onu affetmeye çalışan, gözünün önünde başkasını sevdiğini gören ama yine de ona yakıştıramayan kahrolan ama dışarıda dimdik görünen bir eski koca olurum. Aziz olduğumdan değil elbette onun yaptığının yarısını bile yapamam. Ama bu hikayede bırakılıp giden, herkesin aşkını kenardan izleyen taraf ben olurdum. Siz de okuduktan sonra hangisi olduğunuzu düşünün eğlenceli oluyor. İyi okumalar, kitapta iyi kaybolmalar, iyi arayışlar :)
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,9bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.