Gönderi

Hakikat çarpar, hakikat öldürür ancak hakikat nadiren iş görür. Onu iş görmeye zorlarız, iş görmesini isteriz ama hakikat ayak direr. Modellerimizi beklentilerimize uygun sistemler olarak kurarız: Hakikat onları, ve süreç içinde bizi, parça parça eder. (Kimse duymasın: Bu bence iyi bir şeydir. Howard the Duck (Varyemez Amca], tıpkı bizim gibi, "asla yapmadığı bir dünyaya hapsolmuştur." iyi güzel de, ben yaptığım, ya da birlikte yaptığımız, dünyada yaşamak istemiyorum; önümüzde uzanan dünya düşleyebileceğimiz her tür dünyadan daha ilginçtir.) Hakikat hakkındaki hakikat işte budur: Bazen iş görür, bazen görmez. Ancak iş gören bir şeyin hakikat olduğuna ilişkin her iddiaya özel bir kuşkuyla bakılmalıdır; çünkü bunun doğru olmasını arzulamak için belli nedenlerimiz vardır.
Sayfa 54
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.