Gönderi

226 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Okuryazarlıktan okurluğa doğru bir adım..
Yazar Emin Özdemir, "Eleştirel Okuma" ile biz okurlara kitapları nasıl okumamız gerektiğini göstermek ve okur olmanın özelliklerini kazandırmak istemiş. Kitaplarla nasıl bir iletişim içinde olmalıyız? Onları bir okur, nasıl okumalı? Kitabın yazılış yönü bu sorular doğrultusunda. Yazar, hakkını vererek okumak nasıl olur görün bakın demiş bence. :) Peki neden bize iyi bir okurun özelliklerini kazandırmak istiyor? Yazar, dilbilimci ve edebiyat araştırmacısı olmakla beraber insanların, kitapları yüzeysel okuduğunu düşünüyor ve okumayı sadece okuryazarlık olarak gören bakış açısına karşı duruyor, okumanın bundan çok öte olduğunu savunuyor. Okumanın yaşamımıza kattığı yararların farkında olması da Eleştirel Okuma'yı yazmaya itiyor. Eleştirel Okuma'nın ilk bölümünde kitapların işlevine değinmesi bunu doğrular nitelikte. Akşit Göktürk’ün tanıklığına başvurduğu bir yazıda okur olmakla okuryazar olmak arasındaki çizgiyi bize göstermek istemiş. “Okumanın başlıca amacı bireylere kuru bir okuryazarlık becerisi kazandırmak değil, belirli alanlarda bilgilendirici, düşünceyi, duyarlığı geliştirici okuma alışkanlığı vermek olmalıdır.” “ Okumadığımız için az yaşayan insanlarız. Az yaşayanlar hem genç kuşakları iyi yetiştiremez hem de gelişemez.” , diye başka bir tanıklığa başvurarak okumanın daha fazla yaşamak olduğunu düşünüyor. Okumaya çok değer veriyor ve okur olmayı yüceltiyor. Yazarın, kitapları, hayatın vazgeçilmezi olarak gördüğünü anlıyoruz. Bazı yazarlardan başvurduğu tanıkları onaylar ve açıklar bir tutum içinde. Yazar, okuyucu olarak da sorumluluklarımızın olduğunu belirtiyor. İkinci bölümde okur tiplerine de değinmiş .Okuduğunu sindiren, ondan tam anlamıyla faydalanan okuyucu tipini istiyor. Okur olarak kitabı neden okuduğumuzu sorgulamamızı da istiyor ; yazarın bakışını öğrenmek için mi, yaşantılara ortak olmak için mi, içe dönmek için mi yoksa dışa dönmek için mi, duygusal zenginlik için mi? Neden okuyoruz? Sonra okuma amacım ne? Amacım bilgi edinmek içinse kitapla daha farklı iletişim konumunda olurum eğer amacım yaşantılara ortak olmaksa o zaman kitapla daha farklı bir iletişim konumuna girerim. Bunun ayırdına varmak için yazar, yazınsal metinler ile öğretici nitelikle metinleri ayırmış ve bunları karşılaştırmaya da gitmiş. 2. Bölümde öğretici ve yazınsal metin ayırdını temel alarak bu doğrultuda yazıyı geliştiriyor. “ Yazınsal metinlerin gönderici ile alıcı arasında gerçekleşmesini istediği çok yönlü ilişki, öğretici nitelikli metinler için gerekmez.” Kitabın 3. bölümü öğretici nitelikli metinleri okumaya yönelik bilgi ve uygulamalardan oluşurken 4. Bölüm yazınsal metinleri okuma ve uygulamalarından oluşuyor. Bu uygulamalar metin alıntısı ve sorulardan oluşuyor. Kitapların her kelimesi çok değerliymiş. Bir romanda öylesine geçtiğimiz öylesine konulduğunu düşündüğümüz bir nesnenin bile bir anlamı var. Kitaptaki hiçbir şey boşa değil. Okurken fark edemediğimiz üzerinde düşünemediğimiz o detaylar, bizi bekliyormuş meğer bizlere bir şeyler anlatmak istiyormuş. Dünyada anlamını bulamayan sözcükler bir kitapta anlam bulmak istiyor, ben de varım demek istiyor belki de. Bir okurun özelliğinden biridir o anlamı kitabın bütünlüğü içinde görebilmek. Eleştirel Okumada ara ara yazarın vurguladığı ve okurdan istediği şey: Söylenenlerden söylenmeyeni çıkarmak. Özellikle yazınsal metinlerde direk bize bir şeyi söylemek yerine söylenenlerden çıkarım yapmamızı ister ki oralarda gizlidir anlam. Yazar buna önem veriyor ki bir çok yerde dikkatimizi çekiyor. Öğretici nitelikli metinleri ve yazınsal nitelikli metinleri nasıl okumamız gerektiğini öğrenirken okur olmanın sabır ve çaba gerektirdiğini de görüyoruz. Eleştirel Okuma’yı okurken bile uygulamalarda biraz zorlandığımı söyleyebilirim bizden ekstra bir çaba istiyor. Kitabın öğreticiliğine uyum sağlayarak gitmeli yani uygulama metinlerindeki soruları cevaplandırmalıyız. Bu biraz sabır istiyor. Kitabın son bölümünde şiirleri nasıl okumamız gerektiği konusuna değiniyor. Şiire özel bir bölümün olması beni utandırdı biraz. Çünkü normalde şiir kitabı okumam öyle medyada uygulamada karşılaştıklarımı okurum veya dinlerim, çok nadir. Alakasız kelimeler yan yana gelip bir anlam ve duyguyu, şiiri oluşturabiliyor. Bu müthiş bir iletişim aslında. Bunu yapmak bir ustalık istiyor da. Sanırım en kısa sürede bir şiir kitabı edinsem iyi olacak. İyi okumalar :)
Eleştirel Okuma
Eleştirel OkumaEmin Özdemir · Bilgi Yayınevi · 2000291 okunma
··
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.