Gönderi

172 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Ya çok seveceğiniz ya da nefret edeceğiniz bir kitap
Kitap iblis bir gencin hayatını konu alıyor. Alex 15 yaşında orta halli bir ailenin tek çocuğu. Haşarı ve ahlaksız bir çocuk olduğundan bir süre çocuk ıslah evinde kalmış ancak pek aklı başına gelmemiş. Kendisi gibi ahlaksız 3 gençle beraber bir çete kurmuşlar. Sabahları okula gidiyor, geceleri hırsızlık, gasp, tecavüz yani aklınıza gelebilecek her türlü iğrençlikleri yapıyorlar. Oturduğu bölgede bu şekilde pek çok çete var. Anladığım kadarıyla emniyet asayişi pek sağlayamıyor. Kitapta iğrenç olaylar ve fazlaca argo kelimeler mevcut. Olduğu gibi yazmış yazar. Bununla birlikte gençler kendi aralarında farklı farklı kelimeler de kullanıyor. Örneğin sigaraya kanser diyorlar, (bu sigaralar otlu da olabilir), bıçaklı süt içiyorlar (viski sanırım) vesaire vesaire. Kitabı çok beğendiğimi söyleyemem. Kitabın dili akıcı ve olaylar oldukça sürükleyici. Bu yönüyle 10 üzerinden 8-9'u rahatlıkla hak eder. Ancak diğer taraftan yazar ahlaksızlığı normalleştirmeye çalışıyor gibi geldi bana. Sistemi eleştiriyor, düzeni eleştiriyor, polisleri, medyayı, hükümeti hatta muhalefeti eleştiriyor. (çünkü onlar da iktidara gelmek için halkı kullanıyorlar) vesaire vesaire. Burada bir sorun yok. Ancak yazar, insanları etik değerlere ve ahlaka göre tek düze haline getirmeyi bir nevi insanları otomatikleştirmeyi de eleştiriyor. Hür ve özgür irade ile kötülük yapmak mı yoksa insanlara zorla iyilik yaptırmak mı, onların özgürlüğünü elinden almak mı, baskıyla ve zorbalıkla yola getirmek mi daha kötüdür sorusunu sorduruyor. İnsanlar gençken taşkınlıklar yapabilir ama gençlikte olur bunlar, sonra düzelirler düşüncesini empoze ediyor. İşte bu çok korkunç çok. Ben namuslu bir vatandaş olarak namussuz insanların ceza almasına üzülmem, onlara acımam. Neden acıyayım? Alex'in derisini yüzüp leşini köpeklere atsalar bile üzülmem. belki adalet herkese aynı şekilde işlemeyebilir, herkes hak ettiği cezayı almayabilir ama cezayı hak edene de üzülmem asla. Ve yazarın da açıkladığı gibi huylu huyundan vazgeçmez. Alex gayet temiz bir çocuk olabilirdi. yediği önünde yemediği ardında bir genç. Lakin o kötü olmayı seçti. Böyle insanlardan her türlü pislik beklenir. Bu insanların olmaması daha hayırlıdır. Bu insanlar en temel hak olan yaşama hakkını bile hak etmiyorlar. Vesaire Bence yazar gençliğini hızlı yaşamış. Kendi hayatından bir kuple anlatmış. Ayrıca söylemek istediğim 2 konu daha var. Kitap 1961 yılında yazılmış. Yazar o dönem popüler olan uzay yarışından da bahsediyor. insanların uzaya gittiğini, Ay'a gittiğini söylüyor. Oysa Ay'a 1969 yılında gidildi. Yuri Gagarin ise 1961'de uzaya çıktı. Yani yazar ileriyi öngörerek olmamış olayları olmuş gibi yazmış. Kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan okudum. Kitabın birçok yerinde tanıtlamak fiili geçiyor. Ben daha önce böyle bir kelime durmamıştım. İlk başta acaba "kanıtlamak" yazılacaktı da harf hatası mı oldu diye düşündüm ama değilmiş. Gerçekten böyle bir kelime varmış. Tuhaf bir kelime. Anlamı da kanıtlamak ile benzer. O yüzden kanıtlamak kullanılabilirmiş sanırım.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992.5k okunma
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.