Her şeyin DAHA'sı
-Spoiler içerebilir-
Ahad'ın Oğlu Gaza...
Hayata annesiz olarak 1-0 geride başlayan bir çocuk ve kontra ataklarla gelen kader, 1 gol daha atarak onu bir insan kaçakçısı olan Ahad'ın oğlu(en azından o öyle zannediyor) olarak dünyaya getirdi. Gaza 9 yaşından sonra ise, kendisinin, babasının, yaşadığı yerin ve dünyanın etrafında dönen kötülüklerin farkına varmaya başladı. Gaza düşünerek ve bir şeylerin farkına vararak 'röveşata' ile kendi kalesine müthiş bir gol atmış oldu. Durum 3-0 oldu. Bakalım çevirebilecek mi maçı? Kaderi(Yazgısı) 3-0 Gaza. Hayır çeviremiyor. Gaza da maçı anlatan ben de golleri saymıyoruz artık çünkü Gaza maçı bırakmış ve üst üste goller geliyor kaderden.
Gaza da artık küçük bir insan kaçakçısı...-Bilirsiniz bizim buralarda meslek babadan oğuladır- Gaza her şeyin farkına varmanın verdiği ağırlıkla yaptığı bu kötü mesleği düşünerek adeta delirmiş hâle geliyor ama sıkıntı yok bu meslekte akla pek ihtiyaç yok.
Bir kamyonun kasasında ve bir İnsan(Su) deposunun içerisinde, doğdukları yeri terkeden veya terk etmek zorunda kalan insanlara hayal ya da umut satan Gaza ve babası Ahad. Ne baba ama...
DAHA'sı var...
Dahası ne mi? Göçmenlerle ilgilenirken henüz 10 yaşında sadece tecavüze uğraması... Onlara hayal satarken nerden bilebilirdi ki içlerinden birinin hayali, kendisine tecavüz etmek olduğu neyse bu gol hoşunuza gitmedi biliyorum.
Yıllar ve tecrübeler Gaza'nın kişiliğini ortadan ikiye böldü bir karpuz gibi.
Bir tarafta babasına benzeyen Gaza
Diğer tarafta ise, olmayı düşlediği kişi Gaza.
Bitmedi DAHA'sı var...
Gaza kaderle olan maçının rövanşını almak adına bir karar aldı. Ve kendine bir "Depo Ülkesi" yarattı. Başka ülkeye kaçmayı umut eden 32 kişilik halka Diktatörlük yapıp onları birbirine kırdırmayı zevkle izlemek adına her şeyi yaptı. (Zaten günümüz ülkeleri de öyle yönetilmiyor mu? Tek fark var biz daha büyük bir depodayız).
Gazanın bunu yapmasının nedeni ise kader ona çok güzel goller atmıştı ve o da bu rövanşı almalıydı. Alacaktı da o kadar aptal değildi. O kadar da değil.
Ama kaderi hiç pes edecek gibi durmayacağını bize anlatmak istercesine bastıyordu. Beklenen gol geldi. Gaza kaza yaptı. Kendi kamyonunun altında tam 317 saat kaldı. 317 saat hiçbir şey yapmadan, yapamadan cesetlerin arasında düşündü sadece düşündü her şeyi her şeyi. Kaderi ben buradayım dedi...
DAHA'sı var ama bu maç bir Fenerbahçe-Galatasaray mücadelesi değil, sadece hayatta kalma mücadelesi ve çok izlenmeyeceğini(okunmayacağını) bildiğim için maçı anlatmayı bırakıyorum. Sayın seyirciler sadece izleyin, duymayın hatta mümkünse görmeyin. (Hep yaptığımız gibi)