Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Siz büyükler güneş nasıl uyandırılır biliyor musunuz?
Şeker Portakalından tanıdığımız yaramaz, haylaz, zeki ama bi o kadar da hassas bir yüreğe sahip olan, içindeki yalnızlığı bir şeker portakalı fidanıyla gidermeye çalışan, ailesi sefalet içinde sevgiden yoksun baba şefkati nedir bilmeden büyüyen Zeze'miz kendine bir de baba bulmuştu: Portuga:) Ben bile her anımsadığımda içim cız ediyor çünkü acıyı çok erken yaşta tadan minik Zeze daha 8 yaşını bile doldurmadan hayatta tutunduğu iki dalı da kırılmıştır. Güneşi Uyandıralım'da ise Zeze karşımıza ergenliğe adım atmış az da olsa çocukluktan sıyrılmış ama asla çocuk kalbinden ödün vermeyen aynı hassas ve kırılgan kalbiyle yine karşımızdadır. Ailesindeki sefaletten biraz olsun kurtulması ve ilerde ailesini bu sefaletten kurtarması için varlıklı bir aileye evlat olarak verilir. Ne var ki aradığı baba şefkatini burada da bulamamıştır. Anlamak güç bir çocuğa sadece çocuk olarak bakmak ve ona sevgi göstermek bu kadar mı zor? Bizim akıllı Zeze yalnızlığını, sevgisizliğini kendince kendi hayal dünyasında kurduğu arkadaşlarıyla, babasıyla gidermeye çalışır. Kitaptaki en üzücü şey de bu aslında evet kitabı okurken Zeze'nin hayali arkadaşları hayali bir babası olduğunu biliyor ve okuyorsunuz ama buna biraz kafa yorunca Zeze'nin aslında gerçek hayatta bir türlü göremediği ondan esirgenen sevgiyi kendi içinde o çocuk kalbiyle gidermeye çalıştığını görüyorsunuz. Ne acı. Bunun yanında bir de gerçek bir dostu vardır: Okuldaki peder Fayolle. Şeker Portakalındaki Portuga gibi her daim Zeze'ye arka çıkan onun altın kalbinden tek bir an bile şüphe duymayan Fayolle. Artık kalbinde bir Cururu kurbağasıyla yani Adam ile yaşamaya başlar üstelik kendine gittiği sinema filmlerinden de bir baba bulur: Maurice Chevailer. Her ihtiyacı olduğunda ona cesaret veren bu iki kişi zamanı geldiğinde yani Zeze artık gerçekten büyüdüğünde çekip gideceklerdir. Çünkü artık büyüyen ve hayatın farkına varan Zeze'nin artık hayali arkadaşa ve hayali bir babaya ihtiyacı kalmamıştır. Büyümekle beraber bir de sırılsıklam aşık olmuştur Zeze:) Daha on beş yaşında olan Zeze fena halde vurulmuştur. Dolares de Dolares.. Hayat işte Zeze'miz çok geçmeden aşkından da olur. On beşini doldurup okulunu bitirince artık eski hayatına dönme vakti gelmiştir. Ama yanında ne Adam ne Maurice ne de Fayolle vardır. Hayatın gerçekleriyle yine baş başa kalan Zeze'nin kalbindeki güneş bir zamanlar çocukken parıl parıl parlarken şimdi ise karanlığa gömülmüştür. Çünkü artık büyümüştür ve yanında 'Hadi Zeze güneşi uyandıralım' diyecek bi Adam da yoktur. Ama Zeze'nin serüvenleri bununla da bitmiyor. Bir sonraki kitapta(Deli Fişek) görüşmek dileğiyle Zeze:)) Bakalım kalbindeki Güneşi Uyandırabilecek misin? "Yalvarırım son kez soruyorum, bana yanıt ver: Büyükler güneşi nasıl uyandırabilir? Bana yeniden güneşi uyandırmayı öğret.." Kalbinizdeki güneşi uyandırmanız dileğiyle.. Keyifli okumalar:))
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202134,8bin okunma
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.