Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
Bu ay okuduğum ve hatta ömrüm boyunca okuduğum en güzel ve en duygusal kitaptı Michael Morpurgo’nun Savaş Atı kitabı. Yazar anlatmak isteği her şeyi o kadar güzel anlatmış ki nerdeyse kitaba aşık oldum. Bir kitap nasıl her hecesine kadar güzel olur sorusunun cevabı olarak gösterebileceğim bir kitap. Kitabın başlarını okurken aklıma hemen Siyah İnci kitabı geldi ve iki kitabın yazarlarından biri kopya çekmiş algısına kapıldım. Hemen hangi kitabın daha önce yazıldığına baktım. Savaş Atı kitabı daha sonra yazılmıştı. Kafamda kitapla ilgi önyargılar oluşmuştu. Bu kopyacılık fikriyle okumaya devam ettim. Yanıldığımı anlamak uzun sürmedi. Kitabı okurken bunları sanki ben yaşıyormuşum hissine kapıldım ve birçok yerde kendimi tutamayıp ağladım. Ben gerçek hayat hikâyelerini anlatan kitapları genelde çok sevmem çünkü yazar sanki kolaya kaçmış gibi hissederim ama bu kitapta olay atından ağzından anlatıldığı için çok hoşuma gitti. Kitapta en sevdiğim karakter Emily’nin dedesi oldu çünkü her şeyin farkında olan bilinçli bir kişi. Bunun nedeni diğer karakterlere göre daha yaşlı olması olabilir. Çoğu insan (özellikle de akranlarım) yaşlılığın kötü bir şey olduğunu düşünüyor. Bense yaşlanmanın güzel bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü insan yaşlandıkça hayatı anlamaya başlar ve gerçekleri görür. Michael Morpurgo İngiltereli olmasına rağmen Almanya ile İngiltere arasında gerçekleşen bu savaşı tarafsız bir şekilde anlatmış. Bu yüzdende hem kitabı hem de yazarın yazış tarzını çok beğendim. Keşke bütün yazarlar bu gibi konuları tarafsız bir şekilde anlatabilse. Yazar olmak çok zor bir iş çünkü hayal gücünün sınırlarını zorlamalısın, her konuda az çok bilgin olması lazım, az önce de değindim gibi tarafsız olmalısın ve insanların eleştirilerini dikkate almalısın. Tabii ki olumlu ya da olumsuz her eleştiri doğru değildir. Bu kanıya varmamın sebep olan şey yapılan bir araştırma oldu. Bu araştırmada ilk olarak bir ressam çizdiği bir resmi sokakta bir yere asıyor ve insanlardan resimdeki hataları işaretlemelerini istiyor. Bir süre sonra resme bakıyor ve her yeri işaretlenmiş. Ertesi gün resmi yine aynı yere asıyor ama bu sefer insanlardan resimdeki hataları düzeltmelerini istiyor ve yanına ihtiyaç duyulabilecek her şeyi koyuyor. Bir süre sonra resme baktığında resimde hiçbir şeyin değiştirilmediğini görüyor. İşte o araştırmayı okuduktan sonra anladım ki insanlardan bir şeyi eleştirmelerini istersek herkes bunu yapabilir ama eğer insanlardan eleştirdikleri şeyi düzeltmelerini istersek çoğunluklar eleştirilecek bir şey olmadığını söylerler. Bu kitap içinde her tür duyguyu barındırıyor. Üzüntü, mutluluk, acıma… Bu kitap Joey’in hikayesini anlatırken bir yandan da 1. Dünya savaşında yaşananları anlatıyor. Bu da kitabın güzel yönlerinden birisi. Yazımı kitaptan alıntı yapacağım bir söz ile bitirmek istiyorum “Bir inşa nasıl olurda başka bir insanı öldür ama sebebini tam olarak bilmez? Farklı renk üniforma giymek ve farklı dil konuşmak yeterli bir sebep mi?
Savaş Atı
Savaş AtıMichael Morpurgo · 20161,182 okunma
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.