Çok uzun sürdü yine benim yüzümden. Ama öyle güzeldi, öyle içindeydim ki. Yıllarca tutsak tutulduğum yerde ayakkabılar yaptım, özgürlüğe ayak uydurmaya çalıştım, babama kavuştum, bir adamdan etkilendim, onu haksız bir davadan kurtardım, aşık oldum, evlendim, aşk acısı çektim, insanların nefreti karşısında şok geçirdim, benim yüzümden çok sevdiğim bir insan ölecek diye vicdan azabı çektim, ellerimde büyüyen bir kızı korumak istedim bu uğurda sağır oldum, birisi sevdim öyle çok sevdim ki onun için ölüm bir hiç olan ömrüme ödül oldu ve daha bir sürü şey. Adını duyduğum andan itibaren hiç sevilmemişliğinden emin olan Sydney Carton seni herkes için çok sevdim. Kesinlikle tekrar ve farklı bir yayın evinden daha uzun şekliyle çıkmış haliyle yeniden okuyacağım. Birazda kitaptan bahsetmek gerekir. Parisli Doktor Manette tamamen haksız nedenlerle 10 yılını tutsak olarak geçirir. Yıllar sonra onu bulan ve kızına kavuşturan Londralı banker Jarvis Lorry olur. Kızı Lucie babasının geçirdiği acı dolu on yılı unutturmak için babasını Londra'ya götürür, canla başla babasıyla yeni bir hayat kurmaya çalışırken bir dava sırasında tanık olur ve masum bir genç olan Charles Darnay'ı kurtarır. Zamanla bu gençle birbirlerine aşık olurlar evlenir ve tatlı bir kızları olur. Bu sırada Fransa'da durumlar karışmaya başlamıştır. İngiltere'de Charles Darnay, Fransa'da Evremonde ailesine mensup bir soyludur. Ve bu karışıklıkta halkının zarar görmemesi için Fransa'ya gelir. Ve burda olaylar iyice karışmaya başlar. Ardından ülkeye gelen doktor Manette, Lucie, banker Jarvis Lorry ve Charles'ın tüm sevdikleri Fransadaki soylulara duyulan nefretin ve kana susamışlığın acısını en derinde hissederler. Hepsinin ve herşeyin dışında Lucie'nin yardımcısı Pross ve en çokta Sydney en çok sizi sevdim.

İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · Parıltı Yayınları · 200559,1bin okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Lavinia