Bugün yazdığı kitaplar ve hayat mücadelesi ile feminizme yol açan ilk kadınlardan Mary Wollstonecraft’ın doğum günü 💜
Bu sabah onu çok bilinen şu sözleri ile anıyoruz :
"Kendi cinsimin haklarını savunuyorum – kendi çıkarlarımın peşinde koşuyor değilim.”
İyi ki doğdun Mary 💜
•Wollstonecraft, kadınların ev hayatına kapatıldıkları, "erkeklerin oyuncağı ve eğlencesi" olmak zorunda bırakıldıkları için aşağı kaldıklarını savunur. Toplum kadınlara, görünüşün, erkek fikrinin ve evliliğin entelektüel ve kişisel memnuniyetten daha önemli olduğunu öğretti. Annelerin güçlendirdiği bir toplumsal cinsiyet klişesiyle yontulan kızlar, kendilerini geçindirecek ve koruyacak bir erkek bulmak için görünüşlerinden yararlanacak şekilde terbiye edildi.
Wollstonecraft "geçim için evlilik”i bir fahişelik biçimi olarak niteleyen ilk feministti -o zaman için sarsıcı bir iddia. Geçim araçlarından yoksunluk, çoğu kez, kadınları evlenmeye zorlamaktaydı. Erkek onayına bağımlılığın değersizleştirdiği kadınlar, fiilen erkeklerin kölesi oldular. Ev hayatı ıvır zıvırla sınırlanan bu kadar kısıtlı bir yaşamın psikolojik hasar da yaratabildiğini hissetti.
Kadınların saygınlıklarını geri kazanmaları için Wollstonecraft, "kadın görgüsünde bir devrim" önerir. Kadınların ve erkeklerin eşit eğitim görmesi gerektiğine inanıyordu; hatta bir karma eğitim sistemi bile önerir. Ona göre kadınlar kamusal alanda olmalı ve evin dışında, tıp, ebelik ve ticaret gibi alanlarda çalışacak şekilde yetiştirilmelidir. Cinsiyetler arasında toplumsal ayrıma son verilmesini ister ve kendi yaşamlarını kontrol edebilmeleri için kadınlara eşit haklar çağrısında bulunur.
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi , özellikle entelektüel çevrelerde iyi karşılandı. Ne var ki, düşman bir basın Wollstonecraft'ı hem kitabından hem yaşam tarzından ötürü "iç etekli sırtlan" olarak niteledi. Kitap, kadınların oy hakkını savunan İngiliz Millicent Fawcett ve Amerikalı aktivist Lucretia Mott gibi figürlerin hayranlığını kazandığı 19. yüzyıl ortasına kadar tekrar basılmadı. Wollstonecraft'ın ileri düşünceleri, Barbara Bodichon'dan Simone de Beauvoir'a kadar feministlerin eserlerinde yankılanacaktı.•
Feminizm Kitabı
İngiliz-İrlandalı feminist ve radikal Mary Wollstonecraft 1759'da Londra'da doğdu. Babası bir zorba ve müsrif biriydi. Büyük ölçüde kendi kendini yetiştirdi ve bir arkadaşıyla birlikte Kuzeydoğu Londra'da bir okula başladı. Okulda başarısız olunca, Lort Kingsborough ailesine mürebbiye oldu -nefret ettiği bir iş-.
1790'da Wollstonecraft Londra'da bir yayıncıda çalışıyordu ve Thomas Paine ile William Godwin'in de içinde yer aldığı bir radikal düşünürler grubunun parçasıydı. 1792'de Paris'e gitti; orada Gilbert Imlay'la tanıştı ve ondan bir kızı oldu. Imlay sadakatsizdi ve ilişki sona erdi. 1797'de Wollstonecraft, Godwin'le evlendi ama aynı yıl, kızları Mary'i doğurduktan 10 gün sonra öldü; kızı Mary Shelley, daha sonra Frankenstein romanını yazacaktı.
Mary Wollstonecraft
iletiden bağımsız olarak hakkında ayrıca bakmak isterseniz: daily.jstor.org/mary-shelleys-o...
··
429 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.