Yüreği “temizlen de gir mezara/toprak senden incinmesin” diyecek kadar zarif düşünceli, boyun eğmeyen tertemiz bozkırın, bu toprakların, evladı. Şiirlerinde kullandığı güzel imgelerin ve en önemlisi de hecenin piri. Bir başka şair Bleda Yaman’ın, Ah beni hiçbir şey değilse, bu şiirler ele verir! diyeceğim şiirlerin şairi… Aradan zaman geçip benim biraz daha pişmemle, büyümemle tekrar okuduğum eser. Geçtiğimiz iki bin yirmi senesinin haziran ayında okumuştum, şöyle bir bakıyorum da geriye dönüp aslında dıştan bakıldığı zaman hiçbir şey değişmedi. Sadece ev ortamında, tek başıma, dostlarım, arkadaş çevrem olmadan yaşamı sürdürmeyi, klişeleşmiş işleri daha iyi yapmayı sürdürmekten başka. Gibi… Fakat işin aslı pek de öyle değil en azından benim gözümden. Hepimiz için geçerli ancak bir buçuk yıla yaklaşan şu süreçte bir arkadaşımla dahi oturup karşılıklı yarım saat konuşamama rağmen, her şey kaldığı yerden, hayatımdaki olayların yavaşlığından şikayet ederken hiçbir zaman hızına yetişemediğim olaylar oldu bakıldığında. İlk okuyuşumda altını çizmeyi geç yanına işaret dahi koymadığım mısraları bugün ruhuma yakın buluyorum… Bu sebeptendir ki, her kitap ikinci bir şansı hak eder ancak şiir kitapları mutlak hak eder! Karakoç’u karakter olarak da duruş olarak da kalemi yönünden de, her türlü, severim, aramızda hiç mesafe olmaz daima ya müzik listemde veyahut şiir listemde yer edinir kendisi fakat bu sefer, bu eseriyle, bambaşka bir yakınlık hissettim. Belki de dile dahi getiremediğim düşüncelerimi mükemmel bir şekilde aktardığı içindir. Yazgımda ecel yoksa, tüm şiir kitaplarını okumak ve her daim elimin altında bulundurmak istiyorum. Benim kendimce bir çıkarımım vardır: Derdi olan, bir ideali olan, bu ideal her ne olursa olsun, derdiyle susmaya, yanlış gördüklerini haykırmaya çalışan kişilerin ortaya koydukları eserler mantıklı, kaliteli ve kalıcı olur. Ayrı bir manası olur. Gerek sinema alanında gerek resim gerek müzik ve gerekse şiir… Müzik ve şiir alanında bunları kolaylıkla fark edebiliyorum. Dediğim gibi bunun ne bulunduğu tarafla ne düşünce biçimi ile ilgili yok. İster Metin Altıok deyin ister Abdurrahim Karakoç, ister Adnan Yücel deyin isterseniz Ömer Lütfi Mete, ister Şükrü Erbaş deyin ister Hüseyin Nihal Atsız, ister Ahmed Arif deyin isterse Niyazi Yıldırım… Bu listeye daha nice kişileri ekleyebilirim, umarım kast etmek istediğimi anlatabilmişimdir. Asıl ölüm unutulmaktır diyor ya şair, Karakoç da her daim kalemiyle var olsun… Verilen puanı sonuna kadar hak eden bir eser zannımca. Kitapta geçen şiirlerin bazılarının bestelenmiş hâli bulunmakta, yorumlara eklemeye özen gösterdim ama belki gözden kaçırdığım olmuştur, diğer bestelenmiş eserlerine de kulak vermenizi öneririm. Şiirin hayatımızdan uzaklaşmaması ümidiyle. Şiirle kalın, esen kalın.

Dosta DoğruAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 20181,041 okunma

·

173 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep K.