Gönderi

95 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Sadık Hidayet, yersiz yurtsuz bir yazardır. Bunu yüreğinde hissettiğini intihar etmesinden anlayabiliyoruz. Kör Baykuş, adlı eserde afyon bağımlısı bir karakterle karşılaşıyoruz. Kitap bu kişinin zihninden geçenlerinin anlatılması üzerine kurgulanmıştır. Fakat bu bulanıklaşmış zihinden geçenler ne kadar doğru, anlatılanlar ne kadar gerçek işte bu noktada tıkanıyoruz. Roman aforizmalarla başlıyor. Okuyucu, zihninde çarpışan görüntüler ve kahramanın ne anlatmaya çalıştığını merak etmesi ile ilk bölümü bitirmiş oluyor. İkinci bölümde kahramanın yazma isteğini ve bunu eyleme geçirişini görüyoruz. Az önce de değindiğim gibi anlatılanların gerçek ve hayalden hangisine daha yakın olduğunu çözemiyoruz. Kahramanımız kendini dört duvara hapsetmiştir. Dünyada kendisi ve diğerleri -ayaktakımı- vardır. Bu düşüncenin ortaya çıkmasındaki neden "kahpe" olarak adlandırdığı eşi ile ilgilidir. Eşi tarafından sahiplenilmemesi ve sevilmemesi onu bu duruma itmiş olduğunu bize anlatmaktadır. Bu durum kahramanda "hiçlik" duygusunun var oluşunun da nedenidir. Bu hiçlik onun ruhunu ele geçirecek ve uzamda kendisini -tıpkı yazarımızda olduğu gibi- yersiz yurtsuz hissedecektir. Kahramanın dini öğretilere bakış açısı da menfidir. Yapılan ibadetleri gereksiz ve boş görmektedir. Varoluşu ile ilgili sorgulamalara girişecek ve ruhsal anlamda da boşluğu derinlerde hissedecektir. Kahramanın arzuladığı ve üzerinde düşündüğü olgu ölümdür. Ölümden sonra bu bunalımlardan kurtulup kurtulamayacağı konusunda emin değildir. Eğer kurtulursa mutluluğa ermiş olacaktır. Kitapta anlatılanlar buğulu bir pencerenin ardından izlenilen bir manzara gibidir. Neyin var olduğunu neyin var olmadığını seçmek oldukça güç. Buğulu, dumanlı görüntüler zihninizden akıp giderken kendinizi kahramanın anlattıklarına bırakıyorsunuz.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328.6k okunma
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.