Gönderi
New York Times çok satanlar listesine giren bu hikâye, yerinin hakkını fazlasıyla veriyor. Tadı tam da yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı gibi. Başımıza bir şey geldiğinde, umutsuzluğun en derinine indiğimizde, acının dibini gördüğümüzde dahi pes etmeyip yaşamımız için savaşmaya devam etmemizi salık veren bir roman diyebilirim. Uygulaması kolay mı ? Tabii ki hayır ! Bu hikâyeyi okuduğunuzda Margaret'ın da ne zorluklar yaşadığına ve onun nasıl yılmayıp sonunda gökkuşağına gülümsediğine şahit olacaksınız.
Bazen 6. hissimiz işinin hakkını verir ve başımıza bir şeyler geleceğini hissederiz ya hani, işte Margaret da çocukluğundan itibaren uçağa binmekle ilgili başına gelebilecek bir kazayı yoğun şekilde hissediyordu. Bu yüzdendi ki uçağa binmekten çok korkuyordu. Aslında çoğu kişinin isteyebileceği tarzda bir hayata sahipti. Mezun olur olmaz harika bir iş bulmuş ve sevgilisi Chip' ten aldığı evlilik teklifiyle mutluluğunu ikiye katlanmıştı. Ancak bir rüzgar esti ve önce Chip'le beraber içinde oldukları uçağı sonra da Margaret'ın hayatını alt üst etti. Chip'in burnu bile kanamazken, Margaret yanıkları ve kırıklarının tedavisi için aylarca hastane odasına hapsoldu. İpucu vermemek adına konusundan ancak bu kadar bahsedebiliyorum.
Yer yer hüzünlü, mutlu, umut dolu bir hikâyeydi. Harika bir mola durağı oldu, büyük keyifle okudum. Akıcı anlatımı, sade dili ve merak uyandırıcılığı sayesinde elinizden düşürmeden bir çırpıda oluyabileceğiniz bir kitap. Sevgili @azuyucokoku tavsiyesiyle okuduğum bu kitabı, iyi ki okumuşum diyorum. Chip ve Margaret'ın akıbetinin ne olduğunu merak ediyorsanız, bu kitaba bir şans verin lütfen. Sevgilerle...
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.