Gönderi

SULTAN ABDÜLHAMİD'İN SİYASİ ZEKASI
Fransa bir zaman İstanbul'a sefir olarak eski Dâhiliye Nâzırı «Mösyö Konstans»'ı göndermişti. Bu adam, gâyet zeki ve ince bir diplomattı. Sefirler meclisinin hiç bir netice vermeyen toplantılarından bir gün sinirlenmiş ve İspanya sefirine : “Mösyö dö Marki, müsaâde ederseniz meclisin kararlarını tebliğ etmek üzere bu sefer saraya ben gideyim!..” dedi. Muvâfakat edildi ve «Mösyö Konstans» daha arabasına binmeden Sultan Hamid'e Fransa Sefirinin saraya müteveccihen hareket ettiği haberi gitmişdi. Padişah, sefiri çit kasrının balkonunda bekliyordu. Baş Mabeyinci huzura girip Fransa Sefiri'nin huzura kabul istirhamında bulunduğunu söyledi. Sultan Hamid: “Buyursunlar!..” dedi. Sefir huzura girdiği zaman Sultan Hamid balkondan bahçede dolaştırılan pekmez köpüğü renginde bir arap atını seyretmekle meşguldü. Sefirin girdiğini anlayınca ona doğru ilerledi, elini sıktı ve: “Buyurun sefir cenapları! Sizi alâkalandıracak bir mevzu hakkında dikkatinizi celbedeceğim." dedi ve elinden tutarak balkona götürdü: “Şu aşağıda seyisin dolaştırmakta olduğu hayvanı görüyor musunuz? Bunlar bir çift olarak Mösyö Feliks For tarafindan bana hediye gönderilmişti. Bu hayvanlar «Perşeron» kırmalarıdır, renkleri de nâdir tesâdüf edilen Aonlardır. Bu rengi elde etmek için demir kır kısrakları al renkte aygırla çifileştirmek süretiyle elde ediyorlar. Benim gerek binek ve gerek araba hayvanlarına çok merakım vardır. Bunların renkleri kadar tırısları da güzeldir. Hayli zaman kullandım. Onları pek sevdim, fakat ne yazık ki, eşi geçenlerde öldü. Acaba aynı renkte ve aynı cinste bir hayvan tedâriki mümkün olur mu ?. Sefir: “Haşmetpenâh! Mâlum-i şahâneleri Fransa'da hayvan yetiştiren büyük hârâlar vardır. O kadar ki, bir çift arap atı sipariş edildiği zaman alnındaki akıtmalara, ayaklarındaki sekilere kadar temin etmek mümkündür. Fransız ırkı kısmen Arap ve kısmen de yerli ırkla melezleştirilen bir cinstir. Arap atındaki nehâfeti (hafifliği), yerli hayvanlardaki resâneti (sağlamlığı) birleştirmek süretiyle güzel bir ırk elde edilmiştir. Sultan Hamid: “Verdiğiniz malümattan dolayı çok teşekkür ederim, beni daima düşündüren bir meseleden kurtardınız. O hâlde tavassutunuzu benden esirgemeyeceksiniz!” “irâde buyurursanız, hemen esbabına tevessül ederim.” “O halde derhal size bedelini vereyim!..” Dedi ve zile basarak içeriye giren mâbeyinciye: “Beş yüz Napolyon getiriniz!..” emrini verdi. Beşyüz Napolyon bir at bedeli olarak pek fazla idi; akat Sultan Hamid bunun mühim bir kısmını sefire dolambaçlı yoldan ihsan olarak veriyordu. Sefir parayı alınca Sultan Hamid saatine baktı; “-Afv edersiniz, namaz vaktim gelmiş, size veda ediyorum!..” dedi. Mösyö Konstans da sefirler meclisinin kararlarından hiçbir şey söyleyemeyerek ayrılmaya mecbur oldu. Mösyö Konstanz, Sefirler Meclisi'ne geldiği zaman aynen şöyle söylemiştir: "-Hiçbir şey yapamadım, bu adam beni at cambazı yaptı."
Sayfa 101Kitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.