Gönderi
Merhaba arkadaşlar. Son dönemde Isaac Asimov’un romanlarından ziyade öykülerini yahut derlemelerini okuyoruz. Bu kitabın diğerlerinden en önemli farkıysa derlemeleri oluşturan kişinin bizzat Isaac Asimov oluşu.
Güneş sistemine dair ne varsa bu öykülerde sırayla kendilerine yer bulmuş diyebilir miyiz? Diyebiliriz. Tabi çok güzel cümleler de var: İnsanın en kolay ve en arzu edilir yolu seçemediği anlar vardır; İnsanın gidemeyeceği yerler, kaldıramayacağı koşullar vardır şeklinde.
Theodore Thomas’ın meteorolojinin hava durumlarını raporunu konu edinen, bilim insanlarının araştırmalarıyla Güneş’e uzanan ve sorunu çözmek için güneşe gönderilecek gemiyi konu edinen Güneşte Hava Durumu öyküsü,
Alan Nourse’nin Merkür’den geçmek için yaptığı çalışmaları, bu çalışmalar sırasında karşılaştıkları Peter Claney’in anlattıklarına dayan Aydınlıkyüzden Geçiş öyküsü,
Robert Sheckley’in, Venüs’te azınlıkların pahalı bir yaşam sürdüğü, definecilerin (gezegen değişti şunlarda kurtulamadık) Altın aramaya çıktığı, hikaye kahramanı Morrison’un bu yolda yaşadığı sıkıntıları konu edinen Altın Arayıcının Aşkı öyküsü,
Isaac Asimov’un (kendine ait yani), Stephen Demerest karakterine hayat verdiği, milliyetçi bir bakış açısının yansıtıldığı, harcanan kaynakların sorgulandığı Su Gürlemesi öyküsü,
Terry Carr’ın Mars’ta insanların koloni kurmasını konu alan, insanların yaptığı inşaaları seyreden bir uzaylının (Marslının) kendisine konuşmak için yaklaşıldığında ürkekçe kaçmasını ve devam eden inşaatta yaşanan sıkıntıyla kendisine ihtiyaç duyulmasını anlatan Zıpzıp Arkadaş öyküsü,
Poul Anderson’un bir grubun Mars ve Jüpiter arasındaki asteroidlerin bulunduğu bölgeye gitmelerini, bu cisimlerin dünyamız adına faydalarını araştırıp bulmalarını konu edinen Midyeci Bull (mürettebat Eric Bull, Kaptan Langnes, Dopler ve Winge karakterleriyle oluşturulmuş, hikayeye bu karakterlerden birinin adı verilmiş) öyküsü,
James Blish’in, Jüpiter’e köprü inşaasını (gaz ve toz bulutuna yapmak iyi fikirmiş) konu edinen ve kahramanı Robert Helmuth’un da uzun zamandır Jüpiter’de bulunmasını (o bulutun içinde nasıl yaşayacaksa) konu edinen, çıkan aksiliklerle de sürekli giden şanssızlığımızla kendimizden bir şeyler yansıtan bizleri de aklımıza getiren Köprü isimli öyküsü,
Arthur C. Clark’ın, Morris Perlman üzerinden anlattığı Satürn gezegenine olan aşkının anlatıldığı, onu yakından görmek için ne kadar hevesli olduğu, aslında hikaye altında gezegene dair ne varsa öğrenebildiğimiz Satürn Şafağı hikayesi,
Fritz Leiber’in dünyadan kalkan ve uzaya giden araçların Uranüs yörüngesine girdiklerinde karşılaştıkları olaylar ve uzaylılarla edilen mücadeleyi konu edinen Kar Yörüngesi öyküsü,
Alexei Panshin’in Uranüs ve Neptün yolculukları ve yaşam araştırmalarını konu edinen oldukça maceralı Neptün’de Bir Pazar öyküsü,
Larry Niven’in Plüton’a gönderilen astronotların yaşadığı sıkıntıları anlattığı Bekle isimli öyküsü,
Robert Young’un, Nikita EisenHower üzerinden anlattığı, Nikita Eisenhower Jones isimli, bir çizgi roman ile hayatı değişen kızın hikayesi,
Duncan Lunan’ın bir kuyruklu yıldız yolculuğunu anlattığı Kuyrukluyıldız Kurgan ve Kapsül isimli öyküsü,
Bu öykülerin yanında, hem yazarlara hem de bahsettikleri konulara dair verilen ön bilgilerin kitaba eklenmesi (Örneğin ilk hikayede önce Theodore ile ilgili bilgi, sonra Güneş’e ait bilgi ve sonra hikaye) gözüme çok güzel gözüktü. Ben çok beğendim. Yazar, varlığını hissettirmeyi başarmış. Derleme yapılacaksa böyle yapılır, böyle düzenlenip sunulur diye göstermiş adeta. Keyifli okumalar dilerim..
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.