Gönderi

538 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bu kitabı birden fazla arkadaşımın elinde gördüm, ama hiçbiri başlamamış ya da başlayıp yarım bırakmıştı. İşte bu yüzden, sırf meraktan, kitabı aldım. Kitap aslinda hangi kategoriye giriyor onu belirlemek zor. Yoğun bir kişisel gelişim kitabı gibi görünse de, öykülerle güzelleştirmis kitap esasında feminizm esintileri ile de harmanlanmış. Bazı kitapçılarda dini kitaplar kategorisine dahi alınmış. Tabi günümüz tek tanrılı dinleri ile ilişkili olarak değil de eski çok tanrılı dinlere bir gönderme olarak kabul etmek gerekir. Kitabı okuması gerçekten zor, bir olay örgüsü olmadığı için kitabı hızlıca bitirmeniz mümkün değil. İcinize sindirerek okumanız ve hikayelerdeki yazarın gerçekten sinekten yağ çıkarır gibi yapmış olduğu yorumları ozumsemeniz gerekiyor. Yoksa kitaptan tat almanız mümkün değil. Hatta kitabın bir aradan sonra yeniden ele alınıp okunması bence daha çok doyum verecektir. Kadınlarla ilgili yapılan basit ama gerekli bazı açıklamaları okurken işte bu benim geçen yılki halim, şimdiki halim, evet bu dönemden ben de geçmiştim diyeceginiz kısımlarla karşılaşıyorsunuz. Bence kitabın tek zorluğu aşırı soyut anlatımlar, evet kişisel gelişim kitabı gibi sizin daha iyi bir insan, daha güçlü bir kadın olmanıza yönelik tüyolar veriyor ama her şey o kadar soyut ki kitabın bir yerinde bir dakika benim ne yapmam lazım şimdi diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Ama işin özünde yazar size şunu söylüyor: herkes biriciktir, kalk ve hayatını yaşa içindeki ruha sahip çık yaşarken ölü bir hayat yaşayarak onu eziyet çektirme, başarısız olma korkusu ile hayattan elini eteğini çekme, kadın olmak utanılacak, saklanilacak, geri planda kalınacak bir varlık olmak değil, istediğin düşündüğün her seyi yapabilirsin. Kitabın en sevdiğim kısımlarından biri de kadının hep dış dünyada hem de iç dünyasında yaşadığı ortaya çıkan baskılar. Kadının kadın olduğu için utanmamasi gerektiği kitapta o kadar güzel anlatılmış ki, kendi kendinize evet ben bir kadın olarak yaratildim, yaratılışımdan neden utanayim ki diye düşünüyorsunuz. Mesela kadınlığa geçiş kabul edilen regl döneminin saklanması, utanilmasi konusunu yazar çok güzel ele almış ve eski dönemlerde bu durumun kutlandığını ve kadınlığa geçişin, doğurganlığın kadına bahşedilmesi mucizesinin önemli bir geçiş olduğu bence çok sade ve çarpıcı bir şekilde anlatılmış. Kitapta ondan fazla hikaye var kimisi küçükken okuduğumuz, dinlediğimiz hikayelerden (kibritçi kız ve çirkin örnek yavrusu). Ama yazar hikayeleri kadın psisesinde öyle güzel bir değerlendirme ile yorumluyor ki bu hikayeleri hiç bu şekilde dusunmediginize eminim. Bazı minik hikayelerde yine bölüm içlerine serpiştirilmiş ve ben bazılarında kahkaha attım. Özellikle cinsellik olgusu hususundaki tespitler bence çok yerinde. Neticede kitabı okuyarak güzel bir zaman geçirmenin yanında, kadın olmanin kadınsal fiziki ve psikolojik durumların utanilacak bir şey olmadığı, hatta bilmeden gizledigimiz bazı kadınsal durumların dahi gizlenmemesi gerektiği hususunda sizi bilgilendiren çok öğretici güzel bir eserle karşılaştığınızi da hissediyorsunuz. Bu arada onsöz ve sonsözde yazarın bu kitabı yirmi yıldan fazla bir sürede oluşan bilgi birikimleri ile hazırlandığını okuyorsunuz ki bence bu yıllarca oluşturulan bir bilgi birikimi dışında yazarın büyük bir sabır ve dirençle bu işe basladigini gösterir. Yazarın başka kitabı var mı bilmiyorum ama bu kitabın benim icin zamanı geldiginde yeniden okunacak kitaplar arasında oldugu bir gerçek. Teşekkürler Clarissa Estes, hoşgeldin yeni kitap.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,8bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.