Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

68 syf.
·
Puan vermedi
SIRADAN BİR GÜNÜN ANALİZİ (1 MAYIS)
SEFALETİN SENFONİSİ “Komünistler, görüşlerini ve amaçlarını gizlemeyi küçüklük sayarlar. Onlar, hedeflerine ancak mevcut sosyal koşulları zorla devirerek ulaşmanın mümkün olduğunu açıkça ilan ederler. Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla titresinler. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur. Kazanacakları koca bir dünya vardır. BÜTÜN ÜLKELERİN İŞÇİLERİ, BİRLEŞİNİZ! “ Artık durum böyle değildir !! Devlet memurlarının da günümüz proleterleri gibi artık zincirlerinden başka kaybedecek çok şeyleri vardır. Mevcut zincirleri boyunlarında ki altın zincirlerinden (gelirleri-yatırımları) başka bir şey değildir. Marx'ın da ifade ettiği gibi: "Tek tek bireyler ancak başka bir sınıfa karşı ortak bir savaşım yürütmek zorunda oldukça bir sınıf meydana getirirler.” Görüldüğü üzere, Marxism'de sınıf mücadelesinin, sınıfsal bilince önceliğini vurgulamıştır. Bu da demektir ki sınıflar ve sınıf mücadelesi, sınıf bilinci ve aktif politik bir mücadelenin olmadığı durumlarda da var olabilirler. İşte günümüz kapitalist sistemin en büyük başarılarından biri de bu noktada önem kazanır. İktidar ilişkileri, standartlaştırılmış ama geçirgen bir alt yapı üst yapı bütünlüğü ile sınıf kavramını silik bir hale getirmiştir. Böylece iktidar, üretici güçlerin ortak çıkarlar uğruna bir bilinç düzeyine ulaşmalarını engelleyerek verilmiş değil alınmış özgürlük için savaşım vermelerinin yani, yıkıcı yığınlar haline gelmelerinin önüne geçmiştir. Bu şekilde kendi kendini güncelleyen mekanizmaları sayesinde ebedi bir varlık kazanan iktidar ilişkileri, sınıfları politik bilinçten uzak yığınlara dönüştürmeye çalışmıştır. Dolayısıyla siyasal süreçlere ve iktidar ilişkilerine Marxist pencereden bakılacak olursa, altyapı- üstyapı sistemi kendi içinde egemen sınıfını muhafaza ederek toplumsal düzeleme yayılmış ve gözden kaybolmuştur. iktidar ilişkileri artık Marxizm'in varsaydığı gibi, ideolojik aygıtların ayak izlerinden ulaşılabilen veya sınıf tahakkümünden ibaret olan egemenlik ilişkileri değildir. Dolayısıyla günümüz iktidarı burjuva egemenliğinin bir imalatı olmaktan öte, tüm direniş girişimlerini savunmasız bırakan önemli bir özelliğe sahiptir: Gerçek sureti ulaşılmazdır. Yani İktidar, ne kendisine karşı yıkıcı bir biçimde savaşım verilebilecek sabit bir odaktan topluma yayılır ne de belirli bir mekanı yerleşik alanı olarak benimser. Foucault' a göre, iktidarın meşru bir şekilde topluma tahakküm uygulayabilmek için kullandığı çeşitli aygıtları veya dispositifleri (Hukuk, yasa, bilgi, psikiyatri, eğitim, kültür vb) vardır. Bu aygıtların kullanılmasında gözetilen, hukuka uygunluk yahut hukuk dışılık veya yasaya uygunluk yahut yasa dışılık, iktidarın kendi inisiyatifi doğrultusunda saptanan kıstaslardır. Yine de iktidar, bunlardan fazlasıdır. Çünkü iktidar, her ne kadar topluma ve bireye nüfuz edebilmek için çeşitli aygıtlarını kullansa da onun işleyişini tahakkümden ayıran özellik, tüm aygıtlarını ve dispositiflerini bütünsel bir figür olarak işleterek, güçler çokluğu şeklinde toplumun kılcal damarlarına temas edebilmesinde saklıdır. Bu bağlamdan hareketle, herhangi bir toplumsal grubun (işçiler, feministler, öğrenciler vs) iktidara karşı vermiş olduğu özgürlük ve eşitlik mücadelesine iktidarın hakimiyet alanı olan devletin, yasaları, hukuku; ordusu ve polisi tarafından müsamaha gösterilerek ve bu eylemlerin icra edilme alanları, tarihleri ve periyotları bahsi geçen aygıtlar tarafından güvence altına alınarak, iktidara karşı yürütülen tüm politik ve sosyal eylemlere meşru sınırlar biçilir. Böylece iktidara karşı güdülen tüm direniş hareketleri, pozitif iktidarın müsaade ettiği girişimlere dönüşme tehdidi altında kalır.
Komünist Partisi Manifestosu
Komünist Partisi ManifestosuKarl Marx · Bilim ve Sosyalizm Yayınları · 197613,4bin okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.