Gönderi

Hüzün uçurumları
Yavrum Yalnızlığı şu son kıyısını da atla Ve anla ki hayat En özgür biçimini sende denemiştir Onun içindir ki ölüm Denizin doğurduğu eşsiz dalga Sende dokumaktadır güzelliğini. Varsın açıklamasın kendini hiçbirşey Değil mi ki gökyüzü toprağı kucaklamaktadır Değil mi ki mavilikler yolmaktayım göğsünden Değil mi ki bileklerimize kaynayan çelik Bir nehir gibi akan şu bulvar Gövdemizi dolaşan güneş Her gece üstümüze devrilen yıldızlar Senin doğurganlığından birer parçadır Ve elbet senin için söylenmiş türküler vardır Uzak dağlarında ülkemin Yürüyorum Bilirsin ben yürüyünce Irmaklar yürür ardımdan Kabir sularında avlanır çocuklar Ağaçlar ve kuşlar alabildiğine Yalnızlığı sağlar Ben yürüyünce değişir insanlar Artık hücuma kalkabilirsin ey rüzgâr Çünkü tarihinin yaprakları arasından sızan kan Boyuyor İçimde yuvalanan şiiri Ve sen nereme baksan Oramda bir kalp çarpıyor.
Sayfa 96 - İz YayıncılıkKitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.