Kendi deliliklerini paylaşmamıza izin verdiler, çünkü onların ayak izlerinin peşinde gitmekten, onların ne düşündüğünü düşünmekten kendimizi alıkoyamıyorduk ve ne yazık her şeye rağmen onları anlamıyorduk. Bileklerini büyük bir kararlılık ve sakinlikle kesen bir varlığın içindeki boşluğu hayal bile edemiyorduk.