Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

48 syf.
·
Puan vermedi
Yine koştur koştur almaya gittiğim Masa' nın yorumu ile geldim. Her ayın 1' ine bayram misali sevinçle uyanıyorum. Dergi aşkı sarınca kısa bir sürede öyle oldu :) Mayıs sayısında Attilâ İlhan konulu bir köşe oluşturulmuş. Aslında yer verilen karakterlerden çok bir iki köşe yazarının yazılarını merak ediyorum. Kemal Hamamcıoğlu, Beyhan Budak ve Yiğit Güralp. Ne yalan söyleyeyim dergiyi alma sebeplerim :) Bu ay en çok Beyhan Budak' ın evlilik ile ilgili yazısı dikkatimi çekti. Nokta atışı şeyler yazmış. Bir paragrafta şöyle diyor: "Kolay değil insanları anlamak, bazen mantığımız ile yaptığımızı iddia ettiğimiz şeylerin büyük kısmı en büyük mantıksızlıklarımızı gizlemek içindir. " Çok fazla düşünmemizi gerektirecek bir yazı olmuş. Yiğit Güralp ise bu sayıda daha çok insanların robot gibi oluşundan, sorgulama yetenekleri kaybettiklerinden bahsetmiş ve bu konuda düşüncelerimizi kendisine yazmamızı istemiş. Ben durur muyum soru sormuş :))) Düşüncelerimi yazdım kendisine. Malum bu aralar çok konuşamıyorum. Konuşamıyorum kısmını konuşmuyorum diye düzelteyim. Okuyorum daha çok. ( Migrenimin müsaade ettiği sürece )Zihnimin oyunlarından sıyrılmak için. Kafamdaki felaket senaryolarından uzak kalmak için de olabilir. Hayal dünyam geniş ya da benim bilemiyorum. Ben çok konuşmayınca etrafımdakiler de çok yadırgadı bu durumu. Güzel şeyler organize etmeye çabalıyorlar. Çabaları bir süre daha sonuçsuz kalacak gibi. İnsan içine karışmaktan çok deniz kenarına gitmek istiyorum. Herkesle de tatil planı yapıyorum. Bodrumlar, Marmarisler.. Ee benim hep gitmek istediğim Ölüdeniz olmadan olur mu olmaz tabi ki :) Bodrum'da bir arkadaşım var. Ondan rica ettim sen bana her sabah deniz fotoğrafı gönder diye. Kuşadası'nda ki kuzenimden de aynı şeyi istedim :)) Galerim doldu taştı :) Özlem böyle bir şey demek. Bu konuyu nasıl içselleştirdiysem dün rüyamda deniz kenarında gün batımını izliyordum. Bugün "dünya yansa umrumda olmaz" modunu açtım. Kafamın içini de azat ettim. Kitap okumadım, ders çalışmadım. Diziye verdim kendimi. Akşam olunca da odama çekildim. Müziğimi açtım. Açtım ki beynimin içini kemiren sesler sussun biraz. Şimdilik sevgiler. Kafa ve Kafkaokur hakkındaki düşüncelerim sonraki günlerde.
Masa Dergisi - Sayı 51 (Mayıs 2021)
Masa Dergisi - Sayı 51 (Mayıs 2021)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2021234 okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.