“Beyaz Zambaklar Ülkesinde" her okuduğumda, ülkemin bedbahtlığı karşısında yüreğimde derin bir üzüntü duymama sebep olan kitaptır. İncelememi 3 başlıkta yapmak istiyorum. 1.) Memleket Hitit İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu, Frig Krallığı, İyonlar, Urartular, Yunan Şehir Devletleri, İskender İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ismini vermediğim nice millete ve devlete vatan olmuş, Taş Devrinden 21.YY'a kadar uzanan tarihiyle; mitlerce, milletlerce, her türlü din ve inanışça kadim kabul edilen topraklar bütünü, Anadolu. 2.) Devrimler 72 milletin postallarıyla talan olan Anadolu, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının eşsiz "Türk Devrimi" tohumuyla yeniden canlanmaya başlamıştı. Cumhuriyetin ışığı Anadolu’ya baharı getirmişti. Toplumsal alanda; kıyafet devriminden lakap ve ünvanların kaldırılmasına, tekke ve zaviyelerin kapatılmasından milletlerarası ölçü ve zaman birimlerine geçişle, her yurttaşımızı yalnız kendi vatanımızın içinde değil, diğer milletlerin vatandaşları ile de eşit duruma getirdik. Siyasi alanda; Cumhuriyet rejiminin ilanından laik bir devletin kurulmasına, saltanat ve hilafetin kaldırılmasından kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle, her yurttaşımıza yaşadığı vatanda söz ve yönetme hakkı verdik. Eğitim alanında; Millet mekteplerinin açılmasından medreselerin kapatılmasına, harf devriminden üniversite reformuna, TDK ve Türk Tarih Kurumu’nun kurulmasından dil devrimine yaptığımız yeniliklerle, her yurttaşıma eğitim kapılarını sonuna kadar araladık. Ekonomi alanında; İktisat kongrelerinden çiftçiliğin özendirilmesine, Kabotaj Kanunundan Sanayi Teşvik Kanununa, toprak reformundan kalkınma planlarına, vatandaşımıza devlet eliyle teşvik sağladık ve bağımsızlık kazandırdık. Hukuk alanında; Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu gibi dünyanın medeniyet timsali olmuş milletlerinden aldığımız yasaları memleketimizde uygulamaya başladık. “Türk vatanının dağlarında, bayırlarında ve kırlarında, hatta en ücra yerlerinde kendi kendine açıp solan çiçek bırakmayacağız.” diyen Köy Enstitülerinin kurucusu felsefe öğretmenimiz ve Milli Eğitim Bakanımız da oldu. "Biz bu memlekete pek çok inkılaplar yaptık. Bunu Türk gençliği koruyacaktır. Sen de onlardan birisi olaraktan bunu korumakla görevlisin. Sana Korutürk desem, ne dersin?" diyerek Atası tarafından bizzat devrimlerin koruyucusu ilan edilen komutanımız ve cumhurbaşkanımız da. 3.) Sürdürülebilirlik Fin halkı ülkelerinin Beyaz Zambaklar Ülkesi olması için yapılan devrimleri, atalarının emeklerini, halkının çektiği cefayı hiçbir zaman unutmadı. Bu devrimlerin sürdürülebilir olmasıyla Bataklıklar ülkesi olarak anılan vatanları; Dünya’nın en mutlu, en refah, ekonomik bağımsızlığı en yüksek, eğitim seviyesi en yüksek ülkesi oldu. Biz atalarımızı, başardıkları işleri, sıraladığımız devrimleri unuttuğumuz için bugün bu haldeyiz. Bir tarafta medeniyetin beşiği Anadolu bir tarafta bataklıklar ülkesi Suomi. Bir tarafta Mustafa Kemal’in Eşsiz Türk Devrimleri bir tarafta Beyaz Zambaklar Ülkesinin mimarı Snellman. Belki şahit olmaya yaşımız yetmedi ama “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabı bu memlekette fazlasıyla vücut buldu. Hepimize yazıklar olsun.

Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Olympia Yayınları · 2020100.1k okunma

·

30 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Abdullah