Gönderi

75 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
ara ara “gerçek islam bu değil!” muhabbeti döndüğünde ısrarla ifade etmeye çalıştığım ama pek de kimseye anlatamadığım ifadelerin hepsinin muazzam bir şekilde ifade edildiği bir ali şeriati kitabı. kitap boyunca yapılan her saptamanın doğruluğu beni benden alırken, benim gibi düşünüp bunu kaleme alan birinin olduğu düşüncesi de ekstra mutlu etti. tabii ali şeriatinin genel anlamda kabul görmeyen bir fikir adamı olduğu gerçeğini düşünürsek, bu ifadelerin sevindirici yanı da sükuta uğramıyor değil. kitap ali şeriati’nin konferansındaki bir konuşmasından derlendiği için, elinize çayınızı kahvenizi alıp bir solukta okumalık bir tadı var. gayet sade bir dil, ama ihtiva bakımından da gayet derin ve geniş. kitapta birçok mevzu aydınlatılırken, asıl üzerinde durulan konu, islama bir veba gibi bulaşan hastalıklı fikir ve inançlar silsilesi oluyor. ve şeriati bu bağlamda dini şirk dini, uyuşturucu din ve hak din olarak sınıflandırıyor. şirk dininin temelinin ise, bir grup insanı zenginleştiren, diğerlerini ise fakir bırakan ekonomik anlayışla bağdaştırıyor. ve bu ekonomik sistemin var olabilmek ve varlığını sürdürebilmek için dine ihtiyaç duyduğunun altını çiziyor. şirk dini varlığını statükoyu muhafaza ederek yerine getiren bir inanç olup, bunu iki şekilde garantilediğini söylüyor. 1-insanlara, egemen güç ve aileler sayısınca tanrı inancını aşılayarak. 2-kendine mensup olan egemen sınıfa, alt tabakadaki insanlara karşı imtiyazlar sağlamak ve bu imtiyazları tarih boyunca muhafaza ederek. ve kral marx’ın “din afyondur.” sözünü doğrulayarak, bunun şirk dininin bir sonucu ya da başka bir deyişle ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade edip şunları ekliyor: “din karşıtlarının da söylediği gibi, şirk dininin ana unsurları, cehalet, korku, ayrımcılık, sermayedarlık ve bir sınıfın insanlarını diğer insanlara karşı üstün tutmaktır. din karşıtlarının bu değerlendirmesi, hak din için değil, şirk dini için doğrudur. doğru olan bir şey daha vardır ki, o da şirk dininin, zillet, sıkıntı, çaresizlik ve cehalet içinde yüzen halkları, içinde bulundukları durumun kendileri, ataları ve çocukları için ilahî bir takdir olduğuna inandıran ve buna teslim olmaya çağıran bir uyuşturucu görevini görmesidir.” şirk dininin dinin en büyük düşmanı olduğunu ifade ederken de, islamın bir inkilap dini olduğunu hatırlatıp, inkılabî dine mensup olan ve bu dinin eğitimini alan bir kişinin, hayatın maddî manevî ve sosyal alanlarının tümüne tenkidi bir gözle bakan ve batıl olarak gördüğü şeyi kaldırıp, yerine hakkı ikame etme sorumluluğunu taşıyan bireyler olduğunu ifade ediyor. ve bu şirk dinine karşın, tevhid (hak) dininin ise insanı hayatı boyunca bir olana, birliğe, ahenk ve uyum içinde olmaya ve bunları muhafaza ederken statükonun karşısında durup, salt insanların birliğine dayanıp, adaleti sağlama ve devam ettirme inancı olduğunun tekrar tekrar altını şeriati. bütün bunlardan hareketle varmak istediği ve altını çizdiği nokta ise: tarih boyunca din, dinsizliğe karşı değil, dine karşı olmuş ve dinsizlikle değil, din ile savaşmıştır. zira yaradanın insanlardan inanmaları istenen tevhid dini iken, onların yaptıkları ise kendilerini ve akıllarını sattıkları menfaat odaklı şirk dinidir. Efendim velhasıl, dinini savunurken dinin ne olduğunu ve ondan ne istediğini bilmeyen sözde islam neferlerinin oturup sindire sindire okuması gereken bir eser. tabii ki sağlıklı kaynaklardan bilgi edinmeden islam ve din karşıtlığı yapan kişiler için de aynı şey geçerli. zira, yanlış argümanlarla içi boş bir mücadele içinde olan şirk dini inananları ile, din karşıtı fikirlerle dine karşı mücadele içinde olan kişilerin birbirinden pek de farkı yok. farkında olsalar ya da olmasalar da, bu iki güruh aynı mantığa hizmet etmekten başka bir şey yapmıyor. Ve ne yazık ki bu durum, cehaletin ateşini harlamaktan öte bir şeye hizmet etmiyor...
Dine Karşı Din
Dine Karşı DinAli Şeriati · Bilge Adam Yayınları · 20063,895 okunma
·
1 artı 1'leme
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.