Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

605 syf.
1/10 puan verdi
·
15 günde okudu
This Is a Man's World
Ne zamandır Kuran'ın feminist bir eleştirisini yapmak istiyordum fakat her seferinde yeterli farkındalığa sahip olmadığımı düşünerek okumayı erteliyordum. Sonunda cesaret ettim ve verimli bir 2 haftada kitabı bitirdim. Sürekli kendini tekrar etmesi, zaman zaman kendisini yalanlaması, korku üzerine bir düzen kurması, insanları inanmaya zorlaması, inanmayanlara zor kullanması gibi olaylara girmek istemiyorum. Bu incelemenin konusu yalnızca Kuran'ın kadına ve erkeğe bakış açısı olacak. (Aklınızda bulunsun, parantez içinde yazılanlar ayet değil, kitabı çevirenlerin eklemesi.) İncelemeye adeta kitabın özeti olan Nisa suresinin 34. ayeti ile başlamak istiyorum: → "Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır." (Nisa, 34) Kuran'a göre erkekler kadınlardan "üstündür", kadınların "yöneticisi" ve "korucusudur". Kuran'ın kurduğu düzende kadın, kocası tarafından korunmaya muhtaçtır. Kocaya itaat ise "sâliha kadınlarda" aranan bir numaralı niteliktir. Bu yaratılışa isyan edip de "başkaldırmasından" endişe edilen kadın, kocası tarafından dövülebilir. Ta ki kocasına "itaat edene" kadar: → "Başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse hafifçe) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın." (Nisa, 34) Özetle Kuran'da kadına en fazla bu kadar değer veriliyor. İnsanlar Nisa 34'te sadece kadının dövülmesine takılırlar ama olay sadece dövülmesi değil, ayetin ve kitabın geneline bakılırsa durumun daha vahim olduğu görülecektir: Kadın mirastan eksik pay alır, kadının şahitliği kabul olmaz, erkeklerin dikkatini çekmesin diye kıyafetine, yürüyüşüne karışılır, sadece çocuk doğurması beklenir, kocasına itaat etmezse dövülür... Bu nefret nereden geliyor? Bana kalırsa asıl olay kadının yaratılma sebebi. Henüz yaratılışta bile kadının erkeğe bağlılığı söz konusu, evrenin merkezinde erkek var. Allah, öncelikle, topraktan Adem'i yaratıyor. Sonrasında da, "huzur bulsun diye" onun nefsinden ona bir "eş" yaratıyor. Kadın, erkeğine huzur versin diye yaratılmış: → "Sizi bir tek candan (Adem'den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva'yı) yaratan O'dur." (A'raf, 189) Lut da kavmindeki eşcinsel erkekleri uyarırken "Neden 'sizin için yaratılan' eşlerinizi bıraktınız?" diye sitem eder: → "Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz?" (Şuara, 165-166) Allah erkekler için ona bir eş, eşlerinden de "onun için" oğullar ve torunlar yaratmış: → "Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı." (Nahl, 72) Kadının görevi erkeğe bir oğlan vermek. Oğlan, çünkü değerli olan o, düşkünlük ona: → "Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür." (Kehf, 46) Kadınlar ve oğullar Allah tarafından insanlara (yani erkeklere) "çekici kılınmış." Ayrıca ayetlerde "siz" veya "insanlar" denirken nasıl da erkeklerin muhatap alındığına dikkat etmeli, kadın kimsenin umrunda değil. Her şey erkek için yaratılmış, kadın bile: → "Nefsanî arzulara, kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir." (Al-i İmran, 14) Diğer bir nokta, Kuran'da hiçbir kadının kimliği yok. Meryem hariç bahsi geçen tüm kadınlar x erkeğin "eşi" veya "karısı" olarak geçiyor. Meryem de birinin eşi/karısı değil zaten (: Daha kadının adı yok ki değerden bahsedelim. Ayrıca hiçbir zaman kadın peygamber gelmemiş, ki bu bir tesadüf değil, aksine Allah'ın bilinçli bir tutumu: → "Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik." (Yusuf, 109) Son olarak bir kıssadan bahsetmek istiyorum. Kuran'da kadınlar "para niyetine" satılabiliyor. Firavundan kaçan Musa, Şuayb'ın kızlarına rastlıyor ve onların hayvanlarını sulatamadıklarını görünce onlara yardım ediyor, çobanlık yapıyor. Kızlar olanları babalarına söylüyor ve o da çobanlığın karşılığını ödemek için Musa'yı çağırtıyor: → "(Şuayb'ın) iki kızından biri: Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi." (Kasas, 26) → "(Şuayb) dedi ki: Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendindendir." (Kasas, 27) Kızların rızası var mı? Sordu mu? Kız bir mal mı, nasıl ücret yerine verilebiliyor? Üstelik bunu yapan bir peygamber ve örnek diye Kuran'da anlatılıyor. Az önce kızlardan biri (piyango kime vurduysa) 8 yıllık maaş niyetine Musa'ya eş oldu. Ne kadar normal, değil mi? Değeri 8 yıllık maaş ediyormuş. Kuran'ı okuduktan sonra ayetleri yadırgamamaya başladım, Kuran'ın kadına bakış açısı çok net ve anlaşılır. Kadın bir tarla olarak, erkeğine meyve (tercihen oğlan) vermesi için var. Kocasına itaat etmeli ve erkek huzur bulsun diye yaratılmış. Kitabın tamamına bu zihniyet hakim. Daha kadının adı bile geçmiyor, birinin karısı/kızı/annesi olarak anılıyorlar. Kitabın muhatabı da erkekler, "siz" derken hep erkeklerle konuşuyor. Her şey onlar için yaratılmış, onlar yaşıyor hayatı ve yaşarken kadınları sadece kullanıyorlar... Bahsini ettiğim ayetler: → "Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın." (Bakara, 223) → "Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır." (Nisa, 34) → "Başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse hafifçe) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın." (Nisa, 34) → "Sizi bir tek candan (Adem'den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva'yı) yaratan O'dur." (A'raf, 189) → "Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder." (Nisa, 11) → "Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun)." (Bakara, 282) → "Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler)." (Nur, 31) Kitapta altını çizmediğim veya not almadığım sayfa yok, dolayısıyla hepsini paylaşmam mümkün değil. Bir kısmını 1000kitap'ta alıntıladım, bir kısmını da Twitter'da irdeledim: twitter.com/haxsebo/status/... Burada yazdıklarım da inceleme niteliğinde. Açıkça konuşamadığım, konuşmaya cesaret edemediğim yığınla konu var. Hem böyle bir durumda sabahlara kadar yazmam gerekirdi -ki yapacak daha iyi işlerim var. Hikayenin kadına düşen payı az buçuk bu şekilde. Hayvanlara, eşcinsellere, kölelere, cariyelere, müşriklere, münafıklara vs. düşen payını da öğrenmek için lütfen bu kitabı okuyun ve okutun. Bu kadar göz önünde duran bir yanlışın konuşulmuyor olması oldukça tuhafıma gidiyor. Kadınları aşağılayan, hakir gören, özgürce yaşama haklarını elinden alan bu alçak düzenin yıkılması ümidiyle...
Kur'ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli
Kur'ân-ı Kerîm ve Açıklamalı MeâliKomisyon · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 20121,419 okunma
·
752 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.