Gönderi

48 syf.
·
Not rated
·
Read in 28 hours
Şeytanı olduğu gibi kim görebilmiş, kim işitebilmiş? Rabbimiz bize bildirmemiş olsa hangimiz şeytanı kendimizden ayırt edebilirdik. Kim bilir kaç defa kendimiz diye şeytanla sohbet ettik. Şeytanın bir kadın ile diyaloğunun anlatıldığı kısacık bir anlatı bu kitap. Derin, yaralayıcı, uyandırıcı! Pessoa “Beni uyandırın, ama insan olmanın anlamı uyumaktır." der. Şeytanî bir cümledir bu. Bizi uyutan şeytandır zira. “Peki ama siz kimsiniz, bayım? Niçin böyle maskelisiniz?” “İki sorunuza da tek bir yanıt vereyim: Maskeli değilim.” “Nasıl olur?” “Ben Şeytan’ım, bayan. Evet, Şeytan’ım. Ama ürküp telaşa kapılmanıza gerek yok.” Şeytan kadınla kendi kimliğini açıklarken şu çarpıcı ifadeyi kullanır: "İnsanlar benim var olma tarzımın sırrını bilmezler." Sanırım şeytanın bahsettiği uyku budur. Hâb-ı gaflet diyelim mi? "Benim, hakikati söylemek gibi bir iddiam olmadı asla"... İşte şeytanın lisân-ı hâfîsi... “Hayır, çünkü ben de kendime pek benzemem. Bu kusur benim erdemimdir. İşte ben bu yüzden Şeytan’ım.” "Ben, bütün görevlerin unutuluşu, tüm niyetlerdeki tereddütüm." Âşinası olduğumuz tereddüt işte bu! "Bu sohbet, belki de yaşamınızın en önemli olayı olmasına rağmen, asla gerçekten olmadı." Sahi kiminle konuşuyorduk bunca zamandır? "Pessoa, Portekizce’de kişi, kimse (hiç kimse) demek ve maske anlamına gelen persona sözcüğünden türemiş. Bir yazgı, düşsel dünya kişisi, PESSOA." Bildiğimizi bile bilmeden bir dili nasıl konuşabiliriz?! Şeytan, evet, insanın apaçık düşmanı. Düşmanı tanımak için konuştuğu dili bilmek, sanırım yüzünü bilmekten daha elzem. Kendisine bile benzemeyen bu tehlikeli düşmanın var olma tarzını öğrenmek gerekiyor.
Şeytanın Saati
Şeytanın SaatiFernando Pessoa · Can Yayınları · 2013534 okunma
·
148 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.