İtiraf edeyim duyurusu yapıldığı andan itibaren ilgimi çeken bir kitaptı Otuz Yedi. Çünkü kapakta kedi vardı ve sayı neyi çağrıştırabilir diye daha elime almadan teori üretmeye başlamıştım. Bu merakla okumaya başladım. Ve bir gecede bir sezon bitirdiğiniz dizileri düşünün, bir bölüm daha bir bölüm daha... Kitap öyleydi işte. Bölümler kısa kısa, bir tür gizem-gerilim dizisi tadında, başlarda her bir bölümde ülkenin herhangi bir yerinden farklı bir tarihte karakterler tanıyoruz ve bunlar hangi noktada karşılaşacaklar, konu nereye bağlanacak acaba diyerek merakla sayfayı çeviriyoruz. Yazarın yazım tarzı bu etkiyi çok iyi vermişti. Elimden bırakamadığımda kısa sürede bitti. Bir noktada konuyu anlıyoruz aslında ama karakterler diyalogla ilerlediği için sürükleyici devam ediyor. Deniz çocukluğundan beri insanların gözbebeğinde sayılar görür. Bunu başta herkes yaşıyor sanır ama büyüdükçe bunun ona özel bir güç olduğunu keşfeder. Sadece ilkokul arkadaşında 2 sayısı görmüştür ve aradan seneler geçer. Karşı komşusu Bahar, gözünde 37 sayısını taşıyordur. 1e hatta 2ye bile alışmış olan Deniz ise bunun artık çözülmesi gereken bir gizem olduğunu itiraf edip Bahar'dan yardım ister. Olaylar bu şekilde başlıyor. Deniz'in yerinde olsak aynı çaresizliği hissederdik, Bahar'ın yerinde olsak aynı şüpheyle yaklaşırdık tabii. Sonlar beni ağlayacak dereceye getirdi. Bu gizem serisine duygusallık eklenince çok daha güzel olmuş. Bağlantılar, başlangıçlar, sonlar, karakterler, olay örgüsü her şeyiyle çok iyi bir kitap olmuş. Şimdi başka ne detay versem bana sürpriz bozan olacakmış gibi geldiği için bu kadar anlatabiliyorum.. Yazarın eline emeğine, hayal gücüne sağlık, nice kitaplara dilerim, herkese de tavsiye ederim, okuma duraklama dönemine giren varsa özellikle, kitap kendisini okutturuyor.

Otuz YediSezin Karameşe · İnkılap Kitabevi Yayınevi · 20211,022 okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.