Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Doğaya karşı Lakota tutumu ile, sıklıkla Yerli Amerikan inançlarını Batılı kültüre alternatif "ekolojik olarak sağlam" bir inanç olarak benimsemeye çalışan Batılı çevreci hareketlerin tutumu arasındaki farklılığa dikkat edilmelidir. Batılı çevrecilerin çoğu en azından düşmanları kadar insanların doğa düzeni içinde belirsiz bir yerde durduğuna inanır. Bu görüşe göre, bizim sorunumuz şudur: insan bilinci bize dünya üzerinde o kadar büyük bir güç vermiştir ki, artık dünyanın yıkımından ya da korunmasından sorumlu olan biziz. Yine, biz bilincimiz, temsil/tasavvur yetimiz sayesinde doğa düzeninden kopuk, onun üzerinde bir yerde dururuz. Şimdi doğal dünya üzerine uygulanan teknolojik güçte ifadesini bularak, bizi doğanın efendileri ve muhafızları konumuna yerleştiren zekâmızdır. Çünkü, unutulmamalıdır ki, bir şeyi korumak ya da tahrip etmek kişinin o şey üzerindeki gücünün ifadesidir. Efendi kölesini yalnızca zincire vurup sömürmez, korur da: Kölelikten yana klasik argümana göre, o salaklar denetim dışına çıktıklarında savunmasız kalırlar. Korunmaya muhtaç olan zayıftır; zayıfa korunma sağlayan ise kuvvetli. Biz, evrimin en büyük başarıları, sorumlu mevkilerdeyiz çünkü gücümüzle yerküreyi gücümüzden koruyacak kadar güçlüyüz.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.