Gönderi

Orda çekeceğin fotoğrafları merakla bekliyorum.⁣ Eğer filmlerin banyosunu yaptırmazsan bana yolla ⁣ ben burda yaptırırım, diyordu mektup.⁣ Devam edemedim. ⁣ Tanrım! çıldıracağım. Kim bana bu mektupları ⁣ yazan? Beni tanıdığını, beni bildiğini, beni ⁣ beklediğini söyleyen? Ömrümde fotoğraf makinem olmadığını bilmeyen? ⁣ Ama önerisi hiç de aptalca değil. Bir an düşündüm. Yetersiz sözcüklerin anlatacağını, çek ⁣ fotoğraflarını yolla. Ben buyum de. Burada yaşıyorum ⁣ de. Çocukları anlatacağına portrelerini çek yolla. Yetinme, ellerinin ve ayaklarının fotoğrafını çek ve ⁣ yolla. Karların üstünde şahrem şahrem yarılmış,⁣ topuksuz, çorapsız ayakların fotoğraflarını çek yolla. Köpeklerin resmini çek yolla. Çıplak, ağaçsız dalların fotoğrafını çek yolla. Ölen bebeyi, kefensiz gömülen⁣ bebeyi mezarından çıkar, çek fotoğrafını kapanmış⁣ gözkapaklarının, erimiş dudaklarının, şişmiş ⁣ karnının, yolla… ⁣ ⁣ Fotoğraf uygarlık demek.⁣ Tüm uygarlıkların üstüne sıçtın burada, bu ⁣ uygar aygıt al, bul buluştur, içine filmini yerleştir,⁣ objektifini ayarla, karanlık odaya gir, binlerce metre karelik fotoğraflar bas, siyah-beyaz, ⁣ binlerce metre kare büyüklüğünde, kesilip yan ⁣ yana yapıştırıldığında, zavallı bir insanlık freskini⁣ oluşturacak olan fotoğrafları yolla, yalnız sana ⁣ bunu öneren sevgiline değil tüm tanıdıklarına, ⁣ tüm insanlara, uygarlığın ortasında yaşayan tüm ⁣ insanlığa yolla ki, duvarlarını bu güzel görünümle,⁣ bu çağdaş freskler kaplasınlar ve içinde bulundukları⁣ durum için Tanrılarına yatıp kalkıp şükretsinler, ⁣ adaklar sunsunlar. ⁣ ⁣ Yaşasın fotoğraf! ⁣ Yaşasın bana bunları yazdıran sevgilim! ⁣ Yaşasın içine sıçtığım uygarlıklar! ⁣ Onlar için yaşasın!..
Sayfa 104Kitabı okudu
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.