Gönderi
Merhabalar. Bugün sizlere kesinlikle favori listelerime giren ve uzun bir süre boyunca çevremdekilere okuyun diye baskılayacağım bir kitapla geldim.
Dolunay Kadınları temelde üç kız kardeş olan Esma, Havle ve Meyye’yi konu alıyor. Üç kızımızın ilerideki tercihlerini, evliliklerini, ailelerini. Ama sadece onlarla da kalmıyor kitap, kocaman bir soy ağacını sunuyor bizlere. Dolunay Kadınları bir kurgudan ziyade tüm bu karakterlerin hayatlarından okuduğumuz parça parça kesitler şeklinde ilerliyor.
Dolunay Kadınları benim son zamanlarda okuduğum EN ETKİLEYİCİ KİTAPTI. Abartmıyorum. Bir kere karakterlerin geçmişlerini, düşüncelerini okumak çok çarpıcıydı. Çünkü bazı şeyleri olduğu gibi okuyoruz gerçekten ve hiçbir karakter mükemmel değil. Hepsi kendi içerisinde sorgulamalar ve hesaplaşmalar yaşıyor. Hepsi geçmişiyle yüzleşiyor. Bu açıdan kitabı okurken hep bir kendinizi karakterlerin yerine koyma halinde oluyorsunuz.
Kitap Umman’ın bir köyünde geçiyor bu yüzden Arap kültürünü çokça görebiliyorsunuz. Bu detay da hoşuma gitti çünkü farklı kültürlerden kitaplar okuyup farklı kültürleri tanımak hep çok keyifli. Özellikle o zamanki köle tüccarlığına, toplumsal bakış açılarına oldukça değinilmişti ki bu da gayet güzeldi.
Karakterlerden en çok Abdullah’ı sevdim... Kim sevmemiştir ki? Abdullah okudukça hakkında daha çok okumak isteyeceğiniz, üzüleceğiniz ve böyle çekip sarılmak isteyeceğiniz minnoş bir karakter. (Koskoca adama minnoş da dedim ya oh)
Dolunay Kadınları aslında hikayesiyle Arap kültürüne çokça yer verirken gerçekten bir sürü ailede görebileceğimiz olaylara ayna tutuyor. Ben oldum olası topluma ayna tutan, gerçekleri yansıtan ya da ne bileyim herhangi bir evde gerçekten yaşanıyor olabileceğini bildiğim kitaplardan çok etikenmişimdir. Dolunay Kadınları’nı da bu yüzden çok sevdim. Tadında kalsa da acaba biraz daha kalın mı olsaydı demeden de edemedim tabii. Sizlere de KESİNLİKLE ÖNERİRİM.
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.