Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

167 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?”...
Kitap bu vurucu soruyla okuyucuyu daha hikaye başlamadan etkisi altına alıyor. Kitap, hikayenin kahramanı doğmadan çok önce başlıyor.. ‘Doğunun Limanları’ benim Lübnanlı yazar Amin Maalouf ile tanışma kitabım oldu. Biraz geç tanıştım ama, bununla da güzel bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum.. Romanın baş kahramanının babası Türk, annesi Ermeni, kendisi müslüman, eşi Yahudi, yoldaşları Fransızdır. Yani yazarımız Amin Maalouf* tıpkı kendisi gibi karışık milletlerden olma bir karakteri anlatmaktadır. (*Maalouf, Türk asıllı Mısırlı bir anne, Ürdün’de yaşayan Fransız asıllı bir babadan dünyaya gelmiştir. Üstelik ana karakter, yazarımız gibi Doğu’da doğmuş, ama Batı’da eğitim almıştır).. Kitabın macerası ilk olarak 19. yüzyılda İstanbul’da başlıyor. Sonrasında 20. yüzyılın başlarında Adana, Hayfa, Beyrut, Fransa, Filistin bölgeleri derken kahramanlarla birlikte okuyucuyu da gezdiriyor.. Kitabın konusu: Roman, bir Osmanlı padişahı olan Sultan Abdülaziz’in öldürüldüğü gece odaya giren kızı İffet’in akıl sağlığını yitirmesiyle başlıyor. Kitabın kahramanı ise, bu kızın sonradan torunu olan İSYAN KİTAPDAR’dır. Savaşın ortasında kalmış bir adamdır İsyan. Babası, büyük devrimci direnişçilerden biri olsun diye ona bu adı verir ama adının taşıdığı ağırlığın altında hep ezilir İsyan. İsyan’ın namı ‘Bakü’dür. Osmanlı hanedanı soyundan olan Kitapdar ailesine mensup İsyan, Fransa’ya okumaya gider ve orada Nazilere karşı kurulmuş bir direniş örgütüne katılır. Tüm bu hengamenin arasında, Müslüman olmasına rağmen katıldığı bu gruptaki Yahudi Clara ile tanışıp evlenir. Fakat savaş döneminde hiç düşünmediği bir şey olur ve tüm yaşamı onu yıllarca mahkum etmek üzere değişir, eşinden ve kızından uzak kalır.. Kitabın adına gelince; ‘Doğunun Limanları’ ile kastedilen şey, Avrupalıların doğu liman kentlerini işgal ettiği ve bu bölgeleri kendi çıkarları adına bir ticaret bölgesi haline getirdiği zamanlardır. ‘Doğunun Limanları’ (İngilizcesi ‘Ports of the East’), bir zamanlar Avrupalıların doğuya giriş yaptıkları ticaret kentlerine verilen isimdir aslında.. Kitap, Osmanlı İmparatorluğun son dönemini, 1. ve 2. Dünya Savaşlarını, Nazilerin kıyımlarını, Ermeni sorununu, İsrail devletinin kuruluşunu, Orta Doğu’da Filistin ve Lübnan’da yaşanan bölünmeleri ve sonrasında Arap-İsrail Yahudi savaşlarını da kapsayan bir dramın öyküsüdür. Kitap, milliyetlerin ve dinlerin önemli olmadığını, en önemli şeyin ‘insanlık’ olduğunu vurguluyor. Bu farklı köklerden bahsederken de asla ayrımcı değil, tam tersi her bireye insan olarak bakıp, ‘dinimiz-dilimiz-geçmişimiz ne olursa olsun beraberce de yaşayabiliriz’ mesajını veriyor.. Ek bir bilgiyi iletmek isterim: Maalouf, bu romanını 60’lı yılların sonuna doğru tanıştığı bir kişinin hayatından esinlenerek yazdığını ifade etmiştir. Çok tuhaftır ki, yazarın okul döneminde bir tarih kitabının fotoğrafında bir limanda gördüğü bir adamı, gerçek hayatta tramvay istasyonunda rastlar. Tanışırlar ve dost olurlar. Kitapta ana karakter, yazara hayatını anlatır ve böylece bu kitap ortaya çıkar.. Ana kahramanımız bu süreçteki yaşananları bir otel odasında 4 gün söyleşi halinde röportaj yaparak anlatmış. Kitapta da bu hayat hikayesi sabah-akşam şeklinde 4 gün üzerinden bölümler ile anlatılmıştır.. Kitap, İlber Ortaylı’nın tavsiye ettiği kitaplar arasındaydı. Orta Doğu geçmişine dair ufacık bir merakınız varsa okuyun. Ayrıca çok kıymetli bir yazar, okuyup daha iyi tanıdığınızda hak vereceksiniz. Tarihle harmanlanmış güzide bir eser...
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,6bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
205 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.