Gönderi

Darbeye giden süreç...
Misilleme, tam da devlet güçlerinin ve sağcıların istedikleri şeydi.Onların planı, solu misilleme tuzağına çekmek ve orada boğmaktı.Sol, olayları akıllıca değerlendirmek şansından çok uzaktaydı.Çünkü o zaman 49 franksiyona bölünmüştü.Bu franksiyonların her biri, kendi dar örgütsel menfaatlerinin peşindeydi, yoksa emekçilerin davasının selâmetinin değil.Birbirlerine benzedikleri ölçüde,rekabetleri de koyulaşmıştı.Kim daha "mücadeleci" mantığı bu franksiyonların, misilleme alanına büyük bir iştiyakla damlalarını getiriyordu.Sağcılar, beş devrimciyi mi öldürmüşlerdi? Filanca sol örgüt de yanıt olarak üç sağcıyı öldürürdü.Bunu yapan örgüt, intikamcı bir kültürden beslenen, ufukları, kendi mahallelerinin sınırlarını aşmayan solcu gençlerin ve sol eğilimli "kitle" nin beklentilerine yanıt vermiş oluyor,böylece sol alanda kendine daha fazla prestij sağladığını düşünüyor ve rakiplerinin önüne geçmenin verdiği hazla yani sol güçleri kendine katacağını hesap ediyordu. Rekabet bu kadarla kalsa yine iyiydi.O dönemde mücadele, merkezi politik arenadan, yerel alanlara kaymıştı. Sağcısı, İslamcısı, solcusu, adeta Mao'nun "İktidarı parça parça ele geçirme" stratejisine uygun olarak, yerel alanlarda, mahallelerde küçük savaş ağalıkları kurma yoluna gitmişlerdi.Mahalledeki eski kabadayıların her biri güç sahibi olmanın, bir örgüt militanı ya da sorumlusu rolüne soyunmak olduğunu keşfetmiş, eski "haraçcılıklarını, bu kez" örgüte bağış " perdesi altında sürdürmeye başlamışlardı.Silahlı çatışmalarda sağcılarla solcular birbirlerini öldürmekle kalmıyor, devrimci devrimciyi öldürüyordu.Sağ kesimde de ülkücüler ile İslamcılar arasında benzeri çatışmalar.Bu kör dövüşü, darbe planlarını yapanların tam istediği şeydi.
İletişim Yayınları 1.baskı
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.