Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Kitap bana oldukça karışık geldi. Sağlam bir olay örgüsü yok ve sürekli değişen ruh haliyle yorumluyor yazar her şeyi... Ruhunu açıyor bir nevi. Sanırım o zamanlarda düşünmek için, kendi içlerine yönelmek için çok fazla vakitleri varmış insanların ! Peki şimdi bizler öyle miyiz? Kaç dakika ayrı kalabiliyoruz telefonlarımızdan ya da bilgisayarlardan vs. Kaçımız kendi içimize dönebiliyoruz gerçekten? Kitabı okurken hep bunu düşündüm. Düşünmek için vaktimiz  olsa kim bilir belki biz de üretebiliriz... Kitap, genç Teğmen Dragon'nun kendi iradesi ile zihnini ve duygularını tutsak edişinin hikayesi... Beklemenin, özlemenin, umut etmenin, vazgeçilemeyen hayatın konforlu alışkanlıklarının, kısacası insan hayatına dair birçok duygunun anlatıldığı kitapta; ömrü hep bir şeyleri bekleyenleri, hayatında yapacağı en ufak bir değişiklikten dahi korkanları anlatıyor bize... Anı farketmeli, anın tadını çıkarmalıyız. Hep belirsiz bir geleceğin bize sunacağı mutlulukları bugünü gözardı ederek beklememeliyiz... Mutluluk o beklenilen şey gerçekleştiğinde değil bugün şu anda bizimle ! Bana Pablo Neruda'nın şiirini hatırlattı kitap Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler, Yavaş yavaş ölürler, Okumayanlar müzik dinlemeyenler. Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar. Yavaş yavaş ölürler, Alışkanlıklarına esir olanlar. Her gün aynı yolları yürüyenler Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler. Bir yabancı ile konuşmayanlar. Heyecanlardan kaçınanlar... Kitap bana oldukça karışık geldi. Sağlam bir olay örgüsü yok ve sürekli değişen ruh haliyle yorumluyor yazar her şeyi... Ruhunu açıyor bir nevi. Sanırım o zamanlarda düşünmek için, kendi içlerine yönelmek için çok fazla vakitleri varmış insanların ! Peki şimdi bizler öyle miyiz? Kaç dakika ayrı kalabiliyoruz telefonlarımızdan ya da bilgisayarlardan vs. Kaçımız kendi içimize dönebiliyoruz gerçekten? Kitabı okurken hep bunu düşündüm. Düşünmek için vaktimiz  olsa kim bilir belki biz de üretebiliriz... Kitap, genç Teğmen Dragon'nun kendi iradesi ile zihnini ve duygularını tutsak edişinin hikayesi... Beklemenin, özlemenin, umut etmenin, vazgeçilemeyen hayatın konforlu alışkanlıklarının, kısacası insan hayatına dair birçok duygunun anlatıldığı kitapta; ömrü hep bir şeyleri bekleyenleri, hayatında yapacağı en ufak bir değişiklikten dahi korkanları anlatıyor bize... Anı farketmeli, anın tadını çıkarmalıyız. Hep belirsiz bir geleceğin bize sunacağı mutlulukları bugünü gözardı ederek beklememeliyiz... Mutluluk o beklenilen şey gerçekleştiğinde değil bugün şu anda bizimle ! Bana Pablo Neruda'nın şiirini hatırlattı kitap Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler, Yavaş yavaş ölürler, Okumayanlar müzik dinlemeyenler. Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar. Yavaş yavaş ölürler, Alışkanlıklarına esir olanlar. Her gün aynı yolları yürüyenler Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler. Bir yabancı ile konuşmayanlar. Heyecanlardan kaçınanlar...
Kara Defter
Kara DefterLawrence Durrell · Can Yayınları · 201721 okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.