Altıncı Adam romanı, bu kitabın sonrasında gelen kitap. O kitabı okurken (yani Cuma) söylemiştim çok karmaşık gitsem de seriler birbiriyle çok bağlantılı değil. O yüzden sorun olmadı. Mesela bu kitapta çok başka bir olay var. Bu sefer de önceki kitap ‘Mutlak Güç’ romanında ‘Başkanlık’ ile alakalı bir konu olunca hafiften karmaşa yaşadım, kendime alıştım artık 25 yıldır kendimleyim o yüzden büyütmüyorum.
Başta dedikodu severlere tavsiye edeceğim bu romanı. Çok güzel sırlar ortaya çıkacak yani malzeme bol. Eh, romanda sürüklüyor. İyi gider.
Bu sefer Devlet Başkanı Don Cox var elimizde. Bunun eşinin 12 yaşında bir yeğeni var: Willa. Bu çocukcağız kaçırılıyor ve annesi de bir cinayete kurban gidiyor. Başkanın ise sakladığı bir sır var ve bu işin gizli çözülmesini istiyor.
Diğer tarafta çocuğu kaçıran adamınsa tek derdi bu sırrı açığa çıkarmak. Yani öyle tacizci tecavüzcü kafalarında olmamasına çok sevindim. Şimdi bu tarz romanlar moda oldu ve ‘Pedofili’ meselesinin etrafından dolanarak ilerlemeye çalışıyorlar. Genellikle de bunu yaşını başını almış olanlar yapıyor ya neyse.
Net olarak da şunu diyebilirim: 600 sayfalık kitabın 500 sayfasının yarısında çok sıkılacaksınız, aşırı sıkılacaksınız ama son 100 sayfada öyle bir aksiyon geliyor ki hani ilk 500 sayfada 1 saatlik film yapamazsınız ama son 100 sayfadan dizi çıkarırsınız. Tabi ki abartıyorum ama son 100 sayfanın çok kaliteli olduğunu belli edecek başka kelime bulamadım. İyi okumalar dilerim..
