Teizm'de olduğunun aksine, bir dini 'din' yapan ilkeler, bir Tanrı'ya ya da tanrılara ihtiyaç duyulmaksızın temellendirilebilir mi? Sekülerliğin sunduklarına müteakip, bir dinin geleneksel tanımlamalarından da öte, din olarak bizi ilgilendiren, medeniyeti etkileyen yapısı nedir? Dworkin, adı üzerinde "Tanrısız Din" adlı bu kitabında, dört ayrı bölümde ayrı ayrı bu konuları irdeliyor ve dinin, çoğu kimsenin sandığının aksine basit olmaktan son derece uzak ve üzerinde durulması gereken bir konu olması gerektiğini kanıtlıyor. İlk bölümde din terimini ve ihtiva ettiği anlamını sorgulayan Dworkin, genellikle din ile ayrılmaz bir bütün olarak algılanan Tanrı'yı dışlayan bir tanım getirerek şöyle diyor: "Bir tanrının varlığı veya karakteri, böyle değerlerin savunmasında[dinin] ancak farklı ve bağımsız bir art alan değer yargısını geçerli kılan bir olgu olarak, yani ikincil bir öncül olarak yer alabilir"(s.27). Yani, Dworkin diyor ki, yapısı gereği kanıtlanamaz olan Tanrı gibi metafizik unsurların bütünleşik olarak farz edilen din ile olan ilişkilerinde kendileri, bu dinin getirdiklerini haklı çıkarmak için kullanılan bir araç niteliğinde olabilir en fazla. Bu da geleneksel din anlayışını yıkan önemli bir faktör. İkinci ve üçüncü bölümlerde bu anlayışını daha da derinleştirerek bilimden ve temel etik değerlerden söz ediyor. Son bölümdeyse, ölümden sonra olan belirsizlikten söz ederek, belki de önemli olanın ölümden önce ne yaptığımızla bir değer kazanabileceğini savunuyor. Fakat, bir akademisyen edasıyla, ucu açık bir beyin fırtınası yapmanız için kitabını sorularla bitiriyor. Oldukça ufuk açıcı bir kitap, mutlaka okunmalı.

Tanrısız DinRonald Dworkin · Olvido Yayınevi · 201858 okunma

·

187 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gökaçınlar