Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

560 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum En Dolgun Eserlerden Biri
İdiota anlatır gibi ilkokul 3. öğrencisinin de yapabileceği "II. Viyana Kuşatmasını anlatıyor" bahsini bir kenara bırakırsak son dönemde okuduğum en kallavi eser, bu çok net. Kahraman Şakul bu açıdan hem Osmanlı hem Avrupa kaynaklarını çapraz ateşe alarak seferin öncesinden konuyu alıp, kuşatma sonrasında yaşananlara kadar neredeyse gün gün olayları özetlemekte, bu yönden hakkını kesinlikle teslim etmek lazım. Okurken hafif bir Feridun Emecen ve Halil İnalcık tınısı da bulmam beni ziyadesiyle memnun etti, renkli görsellerle kitabın en başından sonuna kadar desteklenmesi de ayrı bir artı olmuş. Lakin kitap yer yer o kadar ağırlaşıyor ki aynı satırı 2-3 defa okuduğum çok sık yerler oldu. İlk olarak o dönemki Avrupa'nın siyasi durumuna atıfta bulduktan sonra yenilginin sebeplerini daha sefere çıkmadan II. bölümde anlatmasını mantıksız buldum. Her şey olup bittikten sonra yazılabilirdi ama yazarın bir bildiği vardır herhalde. Bunun haricinde efsaneleşmiş pek çok olayın da esasını öğreniyorsunuz. Merzifonlu dediğim dedik çaldığım düdük diyerek narsizm konusunda zirve miydi? Seferin hedefi en başından Viyana mıydı? Kırım hanı köprü tutmayarak geçen haçlı birliğine el salladı mı? Kahve Viyana'ya bu kuşatmayla mı geldi? Kitapta yer alan haritaları genel olarak güzel buldum ama bence yetersiz kalmış. Bazen 150 sayfa geriye gidip oradaki haritadan olayı anlamaya çalıştığım durumlar oldu. Bu açıdan bakıldığında Osprey 1683 Viyana Kuşatması kitabından da yardım alınabilir, ama haritasız, coğrafyasız tarih anlatan kitapları bolca külliyatımızda gördüğümüzden bu kitabın bu haline bile bildiğiniz secde ediyoruz. Esas eleştirim ise en sona sakladım, şimdi ben bişeyi okurken genel olarak kendimi orada hayal etmek isterim. Hele ki bu tarihe mal olmuş bir olay ise direkt beni alın oraya gömün aq. Açıkçası en çok kuşatma kısmında bu yönden canım sıkıldı. Haritalar iyi güzel de, metris, palanka, hendek, şapolyo, huruç, lağım, metris, burç neyim onlar da tamam da, bu kısımları anlayabilmek için öncelikle bir kale kuşatma raconunu bilmek lazım, keşke bu yönden de genel bir bilgi verilseymiş, iyi olurmuş, çünkü tam kafamda canlandıramadığımdan ötürü biraz i n c i n d i m . Yani belki de bir dönüm noktası vardı o kuşatmada ama ben onu farkemedim, yazık oldu. Okudum geçtim, çok sallamadım dönüm noktası olmayınca (farkedemeyince?). Kuşatma haritaları çok güzel ama konsepti tam çözemediğinizden o haritalarda biraz havada kalıyor. Neyse demem o ki, herkes anasının karnından kale kuşatarak doğmuyor. Ha yazar zaten eseri "sanat, sanat içindir" felsesiyle yazdıysa onda da problem yok, dediğim gibi eserin hakkını vermiş. Hatta görüyorum ve arttırıyorum: Bence bu kitap yakın bir zamanda üniversitelerin tarih bölümlerinde ödev konusu olacaktır, o denli sağlam eser. Haydin iyi okumalar. Bide 7 başlı ejder ne la? Olmamış.
2. Viyana Kuşatması / Yedi Başlı Ejderin Fendi
2. Viyana Kuşatması / Yedi Başlı Ejderin FendiKahraman Şakul · Timaş Yayınları · 202121 okunma
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.