Kitap, öğrencilerini American Ballet Company’ye girmeleri için eğiten Manhattan bale okulunda geçiyor. Bu okula girmek çok kolay değil, aileniz zengin olmadığı sürece kendinizi bu okulda bulamıyorsunuz. Düzenli olarak kilo ölçümleri yapılıyor, olması gerekenden kilolu ya da zayıf olursanız eve gönderiliyorsunuz. Zayıflamak için bol bol kusan, kilosunu fazla göstermek için iç çamaşırına bozuk para koyanlar oluyor. Cassie adında oldukça iyi dans eden bir kızın sakatlanıp hastaneye kaldırılması ile, oynanacak yeni oyun için seçmeler düzenleniyor. Bu seçmelere diğer dansçılardan farklı siyah bir kız olan Gigi de katılıyor ve en popüler rolü almayı başarıyor. Tüm olaylar burada başlıyor denebilir. Bette, akademinin gözde dansçısı. Çünkü kusursuz bir vücuda, mükemmel erkek arkadaşa, ünlü kız kardeşe ve zengin bir aileye sahip. O böyle olunca akademideki herkes o ne derse ona inanıyor ve onun arkasında oluyor. Yaptığı şeyleri yapmamış olarak göstermekte ve kendisini doğrulayan insanlar bulması pek zor olmuyor yani. June ise yeme bozuklukları olan yarı Koreli bir kız. Tüm arkadaşları etrafta dolanan yalan bir dedikodu için ona sırt dönmüş, babasını tanımıyor ve Bette gibi çok da iyi bir mirasa sahip değil. Kitap boyunca Gigi’den sonra en çok sıkıntı yaşayan da kendisi bana göre. Gigi, Bette ve June’un hayali olan rolü aldıktan sonra başıma gelmeyen bir şey kalmıyor. Kendisi diğer kızlardan da farklı göründüğü ve tüm gözler onun üstünde olduğu için diğer kızları gölgede bırakıyor. Fazla bir zaman geçmeden Bette’nin erkek arkadaşı da kendisini seçiyor. Bir süre sonra tehditler almaya ve bale kariyerini başlamadan bitirebilecek bazı şeylerin, başka ellerde olmasıyla beraber yaşananları okuyoruz. Benim kitaba başlama sebebim, çok sevdiğim Pretty Little Liars dizisinden ilham almasıydı. Başlarda çok bi anlam veremedim ama ilerleyen sayfalarda olaylar kızışınca biraz hak verdim. Genel olarak güzel bir kitaptı ama çok uzatılmış gibi geldi. Bağlandığı son çok çok iyiydi ve yakın bir zamanda devam kitabı olan Shiny Broken Pieces’ı da okumayı düşünüyorum. Kitabın aynı isimli bir dizisi de varmış ama karakter adlarının çoğunu değiştirmişler ve kitapta olan bazı karakterleri direkt olarak silmişler. Bu kötü olmuş bence çünkü her karakterin olay örgüsünde farklı bir görevi var. Diziyi henüz izlemedim ama büyük eksikleri olacağını şimdiden biliyorum. Gelelim bombaya… Kitabı Felemenkçe olarak okudum, bir aydan fazla sürdü bitirmem. Ve sonra baktım ki kitabın Türkçesi yokmuş… Özür dilerim… İngilizce okumak isteyenler olur ise önerimdir, güzel bir kitaptı.

Tiny Pretty ThingsSona Charaipotra · 01 okunma

·

30 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.