Gönderi

180 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
İnanılmaz güzel bir kitap okudum ben. Çoğu kişi tarafından keşfedilmemiş bir kitap. Benim de bir duyum ile almadığım denk gelip yeni yazarlar tanıma heyecanı ile aldığım bir kitap. Aslında bir beklentim yoktu alırken. Sevebilme ihtimalimi de düşünmedim. Okurken ruh halim belki de tam da bu kitaba uygun olduğu için bu kadar sevdim. Yazar da o kadar güzel anlatmış ki ruhunu, içini, hayal kırıklıklarını, isteklerini, üzüntülerini, vazgeçlerini.. Bu ikisi birleşince sevmemek mümkün değildi galiba. Kitapta nişanlısından ayrılan bir adamın sonrasında yaşadıkları anlatılmış. Çok sevdiğini iddia ettiği kadından ayrılmak zorunda kalınca ve bu ayrılış hiç beklemedigi bir şekilde gerçekleşince kendini çok farklı bir yerde bulur melankolik Sinan. Zaman geçer, hayatı altüst olur, yaşama küser. Tanrıya küser. Ne hayata ne bir yaratıcıya inancı kalır. Çünkü tüm benliği ile sevmişti onu. Ya da öyle mi ? Bir yere kadar ana karakter için bunun böyle olduğunu düşündüm. Bir şeyi çok sevince, hayat onla dolu olunca sonra da pat yok olunca insan deliriyormuş demek, dedim. Sonra belli bir sayfa okuduktan sonra böyle olmadığını anladım. Yani hayal kırıklığı, hayata küsmek, devam edemiyor olmak bununla ilgili değilmiş. Sinan'ın sorunu Sahra' yı çok sevmesi, hayatında artık onun olmaması da değilmiş. Sinan'ın sorunu kendisiymiş. Ruhunu bilmemesiymiş. Kendini tanımamasıymış. Aşk sanmasıymış Sahrayı. Bunu turuncu saçlı kadın ile tekrar karşılaşınca anlıyor. Ne kadar şanslı bir adamsın Sinan dedim, içimden. Ona göre dünyanın unutulmuş adamıydı kendisi. Bana göre şanslı. Nasıl bakmak istiyorsanız öyle görünüyorsunuz açıkçası. Ben onun bu kadar dipten sonra gökyüzüne uzanacağını hissetmiştim. Ya da onun için bunu istedim. Abartısız, sade, ruh analizini doğru bir şekilde yapmış yazar. Bayıldım. ..... ( Spoiler ) Ana karakterin bir aşk uğruna yüzünü paramparça etmesini nasıl içselleştirdiysem dün gece rüyamda yüzü kesik, yaralı zombiler ile köşe kapmaca oynuyordum. Yüzleri bıçakla parçalanmış insanlar TWD zombileri gibi masum değillerdi ne yazık ki. Çok hızlı koşuyorlardı fakat benim kondisyon yerlerde olunca çalan telefon sağ olsun kurtardı beni :))) Mutlaka okuyun. Gerçek aşkı bulmanız, o süreçte sabırlı olmanız dileğiyle.
Yüzümdeki Sen
Yüzümdeki SenCem Kertiş · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201440 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.