Gönderi

67 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Selam kitap dostlarım.size 66sayfa olmasına rağmen dolu dolu yaşanmışlık dolu bir kitapla geldim. #ellisadası #georgesperec Şöyle efendim kitabımız;Ellis Adası şiirsel bir biçeme sahip. Kitap, “On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında, düşlere layık bir umudun ışığıyla aydınlandı Avrupa: Ezilmiş, baskı görmüş, zulme uğramış, köleleştirilmiş, katledilmiş bütün halklar, sömürülmüş, aç bırakılmış, salgın hastalıklarla, kıtlıkla, açlıkla geçen yıllarda kolu kanadı kırılmış, perişan olmuş bütün sınıflar, vadedilmiş yeni toprakların düşünü kurmaya başladılar: Amerika” diye başlamakta. Yazarın betimlediği tüm bu ezilen gruplar Amerika’yı bir özgürlük umudu görerek göçmen bürosunun merkezinin bulunduğu 14 hektarlık Ellis Adası’na üç haftalık bir yolculukla gelmektedir. Ancak zaten ezilmiş olan bu insanların arasındaki zenginler kayırılırken fakirleri daha fazla ezilmiş, özgürlük umuduyla çıktıkları bu yolda sefalete düşmüşlerdir. 1892 yılından 1924’e kadar yaklaşık 16 milyon kişi adaya gelmiş, 250 bini kabul edilmemiş, 3 biniyse adada intihar etmiştir. Kitabın ilk bölümü olan ‘Gözyaşları Adası’ da bu bilgiyle biter, ikinci bölümü olan ‘Bir Yolun Tasviri’ başlar. Burada şiirsel biçem daha ön planda olup yazarın, Ellis Adası’nın terk edilmiş, hurdacılar tarafından yağmalanmış haline bakarak Yahudi olmanın ne olduğunu anlamaya çalıştığı bir süreci konu edinir. Yazar da Yahudi’dir fakat bu kimliğe dair hiçbir fikri yoktur. Bu noktada mekân, kimlik, hafıza iç içe geçer ve bir varoluş kriziyle karşı karşıya kalır yazar. “Bir şekilde, bir yerde, kendimden olan bir şeye yabancıyım” diye yazmaktadır. Amerika’nın “gökten nar gibi kızarmış hindilerin” yağan bir yer olmadığını,
Ellis Adası
Ellis AdasıGeorges Perec · Sel Yayıncılık · 202088 okunma
·
75 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.