Gönderi

"Adenozin ya da herhangi bir molekül, beyinde etki gösterebilmek içi reseptör dediğimiz yapılara bağlanmak zorundadır. Bağlanamazlarsa etki gösteremezler, tıpkı anahtar-kilit ilişkisinde olduğu gibi. Uyanık olduğumuz dönemde, adenozin beynimizde birikmeye başlar ve belirli bir düzeye ulaşınca beyindeki ilgili reseptöre bağlanır. Bu bağlanma sonucunda kendinizi yorgun ve uykulu hissedersiniz. Eğer uyursanız adenozin yoğunluğu azalır ve kendinizi dinç hissedersiniz... Kahvenin içerisinde bulunan kafein yapısal olarak adenozine çok benzer. Beyne gelen kafein molekülü adenozinle yarışarak adenozinin bağlanacağı reseptöre bağlanır. Adenozin buralara bağlanamadığı için etki gösteremez ve siz de uykulu ve yorgun hissetmezsiniz."
Sayfa 223Kitabı okudu
·
4 görüntüleme
Halime okurunun profil resmi
"Ama şunu unutmayın lütfen. Çok fazla kafein tükettiğinizde daha fazla adenozin reseptörü üretilir. Bu da aynı sonucu alabilmek için daha fazla kafein tüketmeniz gerektiği anlamına gelir. Ya da kahve içmediğinizde daha fazla yorgunluk hissedeceksiniz demektir. Çünkü adenozinlerin bağlanacağı reseptör sayısı artmıştır. Aslında çayın yaptığı etki de benzer mantığa dayanır. Özetle kahve ya da çay size enerji vermez. Asıl yaptıkları şey, yorgun hissetmenizi sağlayacak maddenin etki göstermesini engellemektir." (224)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.