Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Zehra-Nabizade Nazım "Bu incelemede SPOILER vardır!"
ESER VE YAZAR HAKKINDA Nabizade Nazım'ın Zehra romanı edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman denemesi ve ilk natüralist roman olarak kabul edilir. İlk psikolojik romanımız ise Servet-i Fünun döneminde Mehmet Rauf tarafından yazılan Eylül romanı olacaktır. Nabizade Nazım yaşarken Zehra romanı yayımlanamamıştır. Bu eser yazarın ölümünden sonra Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş ve sonrasında eski yazı ile kitap haline getirilmiştir. Tanzimat Edebiyatı'nın birinci neslinde daha çok romantizm akımı etkiliyken bu eserde natüralizmin izleri görülür. Eserde Zehra'dan bahsederken "Onun kıskançlığı annesine kadar uzanmaktaydı." gibi bir cümle geçer. Natüralizm, felsefedeki determinizm yani gerekircilik düşüncesinin edebiyata uyarlanmasıdır. Bu akıma göre kişi içinde bulunduğu sosyal çevre, genetik özellikler, kalıtım gibi özellikleriyle değerlendirilmelidir. Konu olarak kıskanç biri olan Zehra'nın Suphi ile evlenmesi, bu kıskançlığı sebebiyle ve başka sebeplerden ötürü Zehra, Suphi, Sırrıcemal ve Ürani etrafında gelişen olaylar anlatılır. Peki Nabizade Nazım kimdir? İstanbul'da doğmuştur. Babasının ölümünden sonra ninesinin yaşında yaşamıştır. Yadigarlarım adlı eserinden mutlu bir çocukluk yaşayamadığı anlaşılır. Lise öğrenimini Beşiktaş Askeri Rüştiyesi'nde, yüksek öğrenimini Mühendishane-i Berri-i Hümayun'da tamamlamıştır. Bitirdiği okulda cebir, istihkam ve tapoğrafya dersleri vermiştir. Bir arkadaşı aracılığıyla evlenir ancak yine mutlu bir hayat süremez. Evlendikten kısa bir süre sonra kemik veremi sebebiyle erken yaşta yaşamını yitirir. Edebi kişiliğine dönecek olursak daha çok natüralizm ve bilimsellik yönü ağır basan eserler vermiştir. Şiirlerdinde ölüm, tabiat gibi temaları işler. Karabibik romanı edebiyatımızdaki ilk köy romanı olma özelliği taşır. Zehra romanı ise ilk natüralist romandır. Eserleri Roman: Karabibik, Zehra Öykü: Yadigârlarım, Haspa, Hala Güzel, Sevda, Zavallı Kız, Bir Hatıra Şiir: Heves Ettim ÖZET Zehra, mizacında kıskançlık olan bir kızdır. Bu kıskançlık halinde doğuştan getirdiği özelliklerle birlikte yaşadığı çevrenin etkisi de vardır. Bir gün Zehra ve gönlü hemen başkasına kayan biri olan Suphi karşılaşırlar. Bu karşılaşma Suphi'nin Zehra'ya karşı hislerinin ortaya çıkmasını sağlar. Zehra'nın babası evliliğin kızının içindeki kıskançlığı törpüleyeceğini düşünür ve çok geçmeden evlenirler. Başta Zehra'nın kıskanç mizacı gölgelense de bir süre sonra içinde bulunan bu yön tekrardan açığa çıkar. Zehra'nın kıskançlığını körükleyen en önemli olay eve Sırrı Cemal adında bir cariyenin alınması olur. Sırrı Cemal'in eve gelmesiyle zamanla ikinci kadın durumuna düşen Zehra intikam arzusuyla yanıp tutuşmaya başlar. Hem Suphi'ye hem de Sırrı Cemal'e karşı içinde büyük bir intikam arzusu vardır. Bu sırada Suphi, Sırrı Cemal ile yaşamaya başlamıştır ve Sırrı Cemal hamiledir. İçinde kıskançlık alevi büyüyen tek kişi Zehra değildir. Sırrı Cemal de Suphi'nin Zehra'yı unutmadığını düşünerek bu konuda sürekli vesvese üretmektedir. İntikam almanın yollarını arayan ve aynı zamanda Muhsin ile evlenen Zehra, Suphi'nin hayatını yerle bir etmek için Rum güzeli Ürani'yi Suphi'nin hayatına sokar. Gönlü önce Zehra'ya, sonra Sırrı Cemal'e ve en sonunda Ürani'ye kayan Suphi tehlikenin farkında değildir. Bu kıskançlık ve intikam yolculuğu ölüm ile sonuçlanır. Muhsin hastalanıp ölür. Ürani'yi bir gün başka biriyle yakalayan Suphi Ürani'yi öldürür ve sürgüne gönderilir. Zehra bir gün yolda yaşlı ve düşkün bir kadın görür. Bu Suphi'nin annesidir. Yaptıklarından dolayı büyük bir pişmanlık duyan Zehra bu üzüntü ve acıyla hastalanıp ölür. KARAKTERLER Zehra: Kıskançlığıyla ön plana çıkar. Suphi ile evlenir. Suphi kendisini terk edince Muhsin ile evlenecektir. Suphi: Gönlü çok çabuk kayan biridir. Zehra ile evlense de sonrasında Sırrı Cemal ve ondan da sonra Ürani ile yaşadığı bir hayatı olacaktır. Sırrı Cemal: Zehra ve Suphi'nin evine cariye olarak gelir ve sonrasında Suphi'nin eşi olur. Ürani: Zehra'nın Suphi'den intikam almak için tuttuğu Rum güzelidir. Muhsin: Zehra'nın Suphi'den ayrıldıktan sonra evlendiği kişidir. DEĞERLENDİRME Her ne kadar Tanzimat ve Servetifünun arasında köprü görevi gören eserlerden olsa da tam anlamıyla romantizmden kopamamış. Yazar romanın bazı yerlerinde araya girmiş. Tanzimat döneminden okuduğum romanlar arasında beni en çok doyuran İntibah oldu. Bu romanda olayların hızla geliştiğini hissettim. Romanın bir sayfasında aşktan bahsederken tapoğrafyaya kadar giden bir betimleme yapılmıştı. Orijinal metin okumadığımdan olabilir fakat o cümleyi görünce epey gülmüştüm. Meğer Nabizade Nazım üniversitelerde tapoğrafya dersleri vermiş. Sanırım aşktan bahsederken coğrafyayı neden kullandığını anladım. :) Edebiyatımızdaki yeri nedeniyle okumak istediğim bir kitaptı ve incelemesini epey geciktirdim ne yazık ki. Okuyacaklara iyi okumalar dilerim. :) Bir Z kuşağı notu: Uzun süre önce bir tweet görmüştüm. "Z kuşağı eserlerin dillerine uymayı değil, eserlerin kendilerine uymasını bekliyor. Bu yüzden orijinal metin okumuyor." gibi bir yazıydı. Ben Cezmi'yi orijinal metin okumaya çalıştım ama 2021 yılında Arapça ve Farsça kelimelerin ağırlıklı kullandığı bir romanı okumak gerçekten zor ve anlaşılır değil. Bu yüzden orijinal metin okumayan yeni nesli şımarıklıkla suçlamak yerine eserlere ısındırmaya çalışmak daha mantıklı bir karar olacaktır. Edebi bir eser okurken sık sık sözlüklere gitmek romanın akışını bozup kişinin anlayışını daha da güçleştirebilir. Yargılamadan önce anlamaya çalışalım lütfen. :)
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201911,4bin okunma
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.