Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

351 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle şunu belirteyim ki bu incelemede kitaptan tek bir isim yer almayacak. Sebebi o karakterleri canlandırmamak, onlara bir kimlik vermemek, kitap sayfalarında kalmalarını hatta mümkünse unutulmalarını sağlamak kendimce. Bu kitap benim resmen karnıma ağrılar girerek bitirmeye çalıştığım," bitsin de kurtulayım bu işkenceden " dediğim nadir kitaplardan olmasına rağmen elimde en uzun sürünen kitap olma özelliğine sahiptir ( Savaş ve Barış 'tan sonra tabi ama o başucu kitabımdı, uyumadan önce bir kaç sayfa okurdum sindirebilmek için) . 351 sayfa okudum ne öğrendim, ne anladım, kendime ne kattım , bana ne faydası oldu hemen söyleyeyim : HİÇ BİR ŞEY. Kitabın ilk sayfaları, verdiği dönemsel bilgiler ışığında bana Emma'yı hatırlattı. Hatta ilk sayfaları okurken, " Eğer Emma ' dan önce okusam daha çok beğenirdim." diye düşündüm. Kitabı kendimce 2 parçaya ayırdım . İlk parça kitaptan umutlu olduğum, bir omurgasının olduğunu sandığım kısım , ikinci parça ise umudumu kaybettiğim, omurgasızlığını kabul ettiğim, " Hadi bitsin de gidek " dediğim kısım. İlk kısımda evli bir kadının bir de sevgilisi olduğunu okuyoruz, her ne kadar evliliğinin serbest bir ilişki olduğu izlenimi verilse de kadının sevgilisini kocası, babası ya da başka biri bilmiyor. Gizli saklı buluşmalar, yalanlar bildiğimiz ihanet tadını verdi bana. Bu süreçte bu kadının çevresi tarafından ne kadar akıllı, alımlı, güzel, üstün görüldüğü anlatılıyor devamlı. Ortada bir ilişki var ve ilişkide sevgi de dahil eksik bir şey yok gibi görünüyor. İlişkinin kadına bir yerden sonra yetersiz gelmesi sonucu kadın kendi kafasında ilişkiyi bitiriyor ama adama söylemiyor. Adam ailesinin yanına gidiyor ailevi sorumluluğu gereği, kadın da bir dostunun yanına gezmeye gidiyor bir süreliğine. Buraya kadar sorun yoktu benim için. Dostunun evinde bir adamla ilişki yaşamaya başlıyor. Daha doğrusu adam hislerini söylüyor, kadın kabul etmiyor. Ama onunla görüşmekten birlikte olmaktan da geri kalmıyor. Bir kaç sayfa içinde " Seni seviyorum, senden önce kimseyi sevmedim, ilk defa aşık oldum, benim için senden başkası yok, beni bırakma, sensiz yaşayamam" demeye başlıyor ki ben bu kısımları inanın ağzım açık okudum şoktan. Ne ara aşık olduğunu bir türlü kafamda oturtamasam da insanların bahsettiği " Tutkulu bir aşk" ifadesinin en azından tutku kısmını yakinen görüyoruz. Her neyse kadın bir türlü eski sevgilisinden kurtulamıyor, yeni sevgilisi de kadının kendine olan aşkından şüpheye düşüp onu terk ediyor. Kadın defalarca anlatıyor bitmişti diye, defalarca kapısına gidiyor adamın, ağlıyor, diz çöküp yalvarıyor, baştan çıkarıp beraber oluyor ama adam vazgeçmiyor. Kadın da nihayet sonunda anlıyor bunların fayda etmediğini ve pes ediyor yürüyüp gidiyor, öyle de saçma bir yerde bitti. Hikaye bu neticede. Kitabın dili gayet sade, kitap gayet akıcı ama ben hiç bir şey anlamadım inanın. Özellikle diyalogların en aza indirgenmesi bana tek kelimeyle TUHAF geldi. Kitapta karşılıklı diyalog yok neredeyse . Soru var ama cevap karşıdaki kişiden gelmiyor, mış miş diye bir paragraf anlatılıyor. Örneğin : - Nasılsınız Bay Bilmemkim ? İyiymiş. Bir ara üşütmüş hatta ciddi bir şey olmasından korkmuş ama doktor bilmemkimin verdiği ilaçlar işine yaramış. Ama sağolsunmuş karısı da kendisiyle çok ilgilenmiş, o olmasaymış bu kadar çabuk iyileşemezmiş. Kitabın anlatımı bu şekilde. Dolaylı cümle bile yok, çoğunluk böyle veriliyor. Ha bir de kadının yeni sevgilisinin kadın erkek ve kıskançlık üzerine yaptığı konuşmada aşşşşşşııııırııııı sinir oldum. Bildiğim saçmalıktı yani bu. İlk bölümde anlatıla anlatıla bitirilemeyen kadının meziyetleri ikinci bölümde de yer alıyor, şöyle üstünmüş böyle zekiymiş falan diye ama ben kadının bir numarasını göremedim. Zekasını, üstünlüğünü, mükemmelliğini gösteren hiç bir şey yok. Dillere destan güzelliğini saymazsak tabi zira o kadını benzerlerinden ayıran tek şey. Tüm kitap için söylüyorum vasat bile değil vasataltı. Tamam bir Emma beklemiyordum ama bu kadar kötü bir şey de beklemiyordum, hayal kırıklığına uğradım. Öneriyorum falan da demiyorum kitaptan alınabilecek hiç bir şey yok bence. Ama ben bulurum, alırım bir şeyler diyorsanız okuyun yine de.
Kırmızı Zambak
Kırmızı ZambakAnatole France · Amaç Temel Yayınlar · 1986814 okunma
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.